İlk 500 sanayi kuruluşundan 62 tanesi EBSO üyesi 2020-07-16 16:00:00
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan 2019 yılı Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında 62 EBSO üyesi yer aldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “İçinde bulunduğumuz Covid-19 sürecinde de çok net olarak gördük ki, Türkiye’nin üretmekten, ürettiğini ihraç etmekten, katma değerli üretim yapmaktan başka bir şansı yoktur” dedi.
2019 yılı 500 büyük sanayi kuruluşunun yaklaşık yüzde12,4’ünü EBSO üyelerinin oluşturduğunu belirten Ender Yorgancılar, "Yani her 12 büyük firmadan biri odamızın üyesidir. EBSO’nun ilk 100 listesine giren firmaların 43 tanesi de 500 büyük listeye girmeyi başardı" diye konuştu. Yorgancılar, merkezi başka şehirlerde olmakla birlikte üretimleri İzmir’de olan EBSO üyesi firmaların da bu sayı içinde yer aldığını söyledi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İSO’nun 500 büyük listesindeki EBSO üyelerinin, üretimden satışların cirosunun yüzde 11’ini, ihracatının ise yüzde 9’unu gerçekleştirdiğini belirtti. Yorgancılar, "Üretimin toplam satışlar içindeki payı 100 büyük firmamızda yüzde 92’ye çıkarken 500 büyük firmada yüzde 89. Benzer şekilde ihracatın üretimden satışlar içindeki payında da 100 büyük firmamız 1000 birimlik üretimin 36,7 birimini ihraç ederken, 500 büyük firma 34,6’sını ihraç ediyor” bilgisini paylaştı.
500 büyük firmanın satış karlılığının yüzde 5,3’e,100 büyük firmanın karlılığının yüzde 3,4 gerilediğini dile getiren Ender Yorgancılar, şirketlerin borçluluk oranlarının tehlikeli biçimde artığını da söyledi. İSO listesindeki 500 büyük firma karını yönetmede daha başarılı olurken, EBSO listesindeki100 büyük firmanın faaliyet karının neredeyse tamamını finansman gideri için kullandığını belirten Yorgancılar, Ar-ge harcamalarının artışının da dikkat çekici olduğunu kaydetti.
Üretimin, Türkiye’nin ekonomideki tek çıkış kapısı olduğunu vurgulayan Ender Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçinde bulunduğumuz Covid-19 sürecinde de çok net olarak gördük ki, Türkiye’nin üretmekten, ürettiğini ihraç etmekten, katma değerli üretim yapmaktan başka bir şansı yoktur. Bunu yapabilen büyük firmalarımızın da bozulan bilanço yapıları, yeni yatırımları ve katma değerli üretimdeki performansını düşürmektedir. Finansal kırılganlıklar, her yıl eklenen konjonktürel sorunlarla daha da büyümektedir. Borçla üretmek, borçla yatırım yapmak, borçla kapasite artırmak sürdürülebilir bir durum değildir.”