Dördüncü Boyut Akademi'nin mobbing (bezdiri) konusunda farkındalık yaratmak amacıyla yaptığı araştırma, şirketlerin mobbing’i hafife aldığını, yöneticilerin, “Bizde öyle şey yok ve olamaz” diyerek mobbing’i görmezden geldiğini ortaya koydu. 2012 yılında yapılan ilk araştırmayla karşılaştırıldığında, iki yıl içinde şirketlerin mobbing’e hazırlık konusunda yol almadığı saptandı.
Yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri arasında yapılan ve 315 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçları, Fevziye Mektepleri Vakfı (FMV) Işık Üniversitesi'nde düzenlenen forumda açıklandı. Dördüncü Boyut Akademi Kurucusu Çağlar Çabuk, kurumların yüzde 42'sinin “etik yönetmeliği”nin, yüzde 82'sinin mobbing önleyici prosedür ve mekanizmalarının olmadığını söyledi.
Çabuk’un verdiği bilgiye göre, ankete bilişim, otomotiv, eğitim, finans, sağlık, ilaç gibi pek çok sektörden katılımcıların yanıt verdi. Ankette, kurumların yüzde 83'ünde mobbing eğitiminin hiç yapılmadığı, yüzde 82'sinde çalışan ilişkilerini düzenleyen departman, yüzde 87'sinde çalışan şikayet hattı olmadığı da görüldü.
Sonuçları değerlendiren Çağlar Çabuk, çalışma huzurunu yok ederek işyerine zarar veren mobbing’in engellenebilmesi için, gereken adımların hızla ve özenle atılması gerektiğine dikkat çekti. Çabuk, “Mobbing olaylarının daha başlangıçta fark edilerek gerekli tedbirlerin alınabilmesi için, işletmelerde insan kaynakları departmanlarının altında ayrı bir “Çalışan İlişkileri Bölümü”nün oluşturulması gerekir” dedi.
FMV Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiye Güneç Kıyak, "İş yerindeki baskıyı toplumun diğer katmanlarındaki baskıdan soyutlayamayız. Mobbing’i ve psikolojik baskıyı, ne yazık ki en çok kadınlar kadına yapıyor” görüşünü dile getirdi. Prof. Dr. Kıyak, çözüm için farklı bakış açıları getirmek gerektiğini savundu.
Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Azize Ergeneli de mobbing mağdurlarının çoğunlukla astlar ve kadınlar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ergeneli, “Örgüt kültürü önemli. İşe alım yaparken, kurum kültürüne uygun kişiler seçilmeli. Herkes takım kültürüne uygun olmayabilir” diye konuştu.
Etik Uzmanı Meltem Ferendeci Özgödek ise, mobbing'in önüne geçebilmek için şirketlerin etik kodlarını belirlemesi ve her çalışan için aynı şekilde anlaşılır hale getirmesi gerektiğini anlattı.
Mobbing’in psikolojik boyutunda deneyimlerini aktaran Psikolog Derya Deniz, şu görüşleri dile getirdi:
“Mobbing, damgalanmışlık, etiketlenmişlik hissi, kaygı ile birlikte psikosomatik hastalıklara neden oluyor. Mobbing bir travmadır. Örselenme, harabiyet çok büyük. İntihara kadar götüren bir süreç. Mobbing’e uğrayan kişi kendisiyle, çevresiyle yabancılaşıyor, fanusa giriyor. Depresyon hissiyle işini, eşini terk edebiliyor. Mobbing, stratejik ve baştan amacı belli bir hareketler silsilesidir. Mobbing failleri de narsistik, otokratik kişilik yapısında.”
Mobbing'in hukuksal boyutunu değerlendiren Avukat Alper Yılmaz, “Mobbing mağduru işçinin sözleşmesini haklı nedenlerle feshetme hakkı var. Kıdem tazminatınızı talep edebilirsiniz” dedi.