Türkiyede ilk kalp-akciğer naklini 1998 yılında gerçekleştiren ve sonraki yıllarda başarılı nakil öyküleriyle İzmir'in yanısıra tüm Türkiye'de donör havuzunun oluşmasına katkıda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde, 9 kalp nakil hastası, yeni yıl öncesinde ikinci yaşamı kutladı.
Başarılı kalp nakillerinden sonra normal yaşamlarını sürdüren Recep Topçu (14 yıl), Canan Serçe (12 yıl), Ali Sözer (6 yıl ), İsmail Annakkaya (3,5 yıl), Leyla Gürcan (3 yıl), Aynur Sezer (1,5 yıl) ve yapay kalp takılarak organ beklemeye devam eden hastalar 3 yaşındaki Melek Özcan (1,5 yıl), Orhan Dalmızrak (1 yıl), Yusuf Eneç (2 ay), DEÜ Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi girişinde düzenlenen kutlamada biraraya geldi.
İkinci yaşama kavuşan ve kalp nakli için umutla bekleyen hastaların duygu dolu anlarını paylaşan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, başhekim yardımcıları ve Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öztekin Oto, İkinci yaşam kutlamasında organ bağışı ve organ nakillerinin önemine dikkat çekti.
Bir süre önce Sağlık Bakanlığı tarafından kalp nakil ruhsatlarının geçici olarak durdurulduğunu hatırlatan Başhekim Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, sözlerini şöyle sürdürdü:
Günümüzde olumsuz örnekler sebebiyle donör probleminin yaşanması, kalp nakillerinde olumsuz etki yarattı. Hastanemizin nakillere yıllar önce başlangıç yapmış olması, bu konuda ne kadar yetkin olduğunu ortaya koyuyor. Bu bir yaşam mücadelesi ve örneğin 3 yaşındaki hastamız Melek Özcan yaklaşık 1,5 yıldır kalp bekliyor. Sağlık Bakanlığının ruhsat problemini ortadan kaldıracak girişimleri başlatacağını umut ediyorum. Ben Öztekin hocama teşekkür ediyorum. Çok ciddi çaba ve çalışmaları var. Hastanemizde aktif olarak kalp nakillerinin yeniden başlamasını istiyoruz.
Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öztekin Oto da, kalp nakli olmuş bir çok hastanın halen yaşamını başarılı bir şekilde sürdürdüğünü dile getirdi.