Karabağlar Belediyesi’nin Dil Derneği İzmir Şubesi işbirliğiyle düzenlediği, “10. İzmir Türkçe Günleri – 79. Dil Bayramı”nda, Türkçe’nin en zengin dilleri arasında 5. sırada yer aldığı belirtildi. Türkçe sözcükleri doğru konuşarak, kullanarak topluma örnek olması gereken haber spikerlerinin ise yabancı kelimeleri sıkça kullanmayı tercih etmesi eleştirildi.
Karabağlar Belediyesi’nin Çalıkuşu Kongre Salonu’nda gerçekleştirilen, “Dil Devrimi 79 Yaşında” konulu foruma, Yazar Mevlüt Kaplan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Ceyhan Demir, Yazar Muzaffer İzgü, Yazar Hidayet Karakuş, Sunucu Rüştü Erata katıldı, dilin iyi öğrenilmesi ve doğru kullanılmasının önemini anlattı. Türkçe’nin zenginliğine ve çok geniş bir coğrafyada konuşuluyor olmasına dikkat çeken Yazar Kaplan, “Dil bir ulusun varlığı demektir. Eğer bir dil yok olursa o ulus da yok olur. Dilimize sahip çıkmalı onu geliştirmeliyiz. Türkçe dünyadaki diller arasında 5’inci sırada yer alıyor. 7 milyar insandan 400 milyona yakını Türkçe konuşuyor. Dünya üzerinde yaklaşık 500 bin insan da Türkçe öğreniyor. Uygarlığın gelişimiyle birlikte dünyada 5’inci sırada olan dilimiz 1. sıraya çekilebilir. Çünkü Türkçe yazıldığı gibi okunan nadide dillerdendir. Dünyada en çok değer verilen diller arasında Türkçe yer almaktadır” dedi.
Yazar İzgü ise anadilin doğru öğrenilmesi, kullanılması ve gelecek nesillere doğru aktarılmasına dikkat çekerken, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de gençlerin özellikle televizyon ve radyodaki sunucu ve haber spikerlerinin yabancı sözcükleri sıkça kullanmalarını eleştirdi, “Hepimiz televizyon izlerken kullanılan yabancı ve yanlış kelimelerden etkileniyoruz. Gençlerimiz ise bundan daha çok etkileniyor, bu olumsuz konuşma onların diline yerleşiyor. Özellikle televizyonlarda Türkçe’yi katleden programları izlememenizi ve etkilenmemenizi öneriyorum” dedi.
Haber spikeri Rüştü Erata ise “Yoksa Siz Hala Turkche mi konuşuyorsunuz?” ve “Basın Yayın Kültürel Etkileşimi” söyleşileriyle, Türkçe’nin yabancı sözcüklerin gölgesinde kaldığına değindi. Meslektaşlarını da eleştiren Erata, “Dilimizi doğru kullanması gereken medya kuruluşları ve meslektaşlarımız, Türkçe karşılığı olmasına rağmen İngilizce kelimeleri tercih ediyor. Bu durumu toplum olarak da kabul ediyoruz. Beden ölçülerimizi İngilizce sözcüklerle ifade ediyoruz, kafeterya, dükkânlara İngilizce isimler veriyoruz. Bunlar dilimize çok zarar veriyor, çok zengin bir dilimiz olmasına karşın, dilimizi yozlaştırılıyor. Her gün televizyonlarda ana haber spikerleri, sunucuların yabancı sözcük kullanmaları, çocukları, gençleri olumsuz etkiliyor” dedi.