Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, üç yıl içinde İzmir'e havayoluyla 5 milyon turist gelmesi hedeflerine varmada kongre turizminin büyük önem taşıdığını belirtti. Tercan, İzmir'i kültür ve gurme turizminin başkenti yapmayı amaçladıklarını söyledi.

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK), Almanya'nın en büyük kongre ve turizm dergisi CIM'in (Conference & Incentive Management) Genel Yayın Yönetmeni bayan Kerstin Hoffmann ile TUI AG Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner'i konuk etti. ETİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, kentin kongre turizmine yönelik olanaklarını tanıtmak amacıyla bu iki değerli ismi İzmir'de ağırladıklarını söyledi.

Tercan: Hedef havayoluyla 5 milyon turist

Ege Palas Oteli'nde düzenlenen toplantı, ETİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, ETİK Genel Sekreteri Sevda Zorlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, Kerstin Hoffmann ve Hüseyin Baraner ile İzmirli medya mensuplarını bir araya getirdi. Toplantının açılışında konuşan Tercan, üç yıl içinde İzmir'e havayoluyla 5 milyon turist gelmesini hedeflediklerini anlattı. Bu hedefe varmada kongre turizminin önemine dikkat çeken Tercan, "İzmir'i Kültür ve Turizm Bakanımızın da dediği gibi, kültür ve gurme turizminin başkenti yapmayı amaçlıyoruz" dedi.

ETİK Genel Sekreteri Sevda Zorlu da, dünyada kongre turizminin pazarlamasında önemli yeri bulunan CIM'in Eylül ayında çıkacak sayısıyla birlikte 20 sayfalık bir İzmir eki yayınlayacağını söyledi. İlk kez geldiği İzmir'de ağırladıkları Hoffmann'ı İZFAŞ'ın yanı sıra Kaya Termal Otel yöneticileriyle görüştürdüklerini anlatan Zorlu, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Geza Dologh, İzmir Kongre ve Ziyaretçi Turizm A.Ş. (ICVB) yetkililerinin katıldığı toplantıların son derece verimli geçtiğini dile getirdi.

Baraner: ETİK Frankfurt çalışmasının sonucunu alıyor

Dünyanın en büyük tur operatörlerinden TUI AG'nin Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner, CIM Dergisi'nin genel yayın yönetmeninin gelmesinin kentin tanıtımı için büyük olanak olduğunu vurguladı. "Bu ETİK'in Mart ayında Frankfurt'ta yaptığı workshop çalışmasının bir sonucudur" diyen Baraner, kongre turizminde yol alabilmek için ETİK'in yaptığı gibi doğrudan iletişime geçmenin şart olduğunu söyledi.

Yılda dört sayı yayımlanan CIM Dergisi'nin, kongre turizminin “buyer” adı verilen satın almacıları yönlendiren, 20 bin tirajlı bir dergi olduğunu anlatan Hüseyin Baraner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buyer denilen kitle, kongre turizmine yön veren insanları tanımlıyor. Turizmcilerin peygamber gibi baktığı insanlar bunlar. Bu insanlara reklamla, haberle ulaşmak kolay değil. Kendi kriterleri, kendi koşulları var. Bu dergiyle nokta atışı yapılıyor. Doğrudan hedef kitleye ulaşılıyor. Almanya, İsviçre, Avusturya ve Asya'daki alıcılara gidiyor dergi. 2008 yılında yayınlanan ekle Antalya çok para kazandı. İzmir için de büyük etkisi olacaktır."

İzmir'in birçok avantajı içinde barındıran ve marka şehir olma yolunda ilerleyen bir kent olduğunu vurgulayan Baraner, İzmir'in avantajlarına ilişkin şunları söyledi:

"İzmir yaşam tarzıyla Türkiye'nin en iyi vitrini. İstanbul'a gelenler arkadaşına 'çok etkileyici bir kent, mutlaka görmelisin' diyor. İzmir'e gelenlerse, buraya yemek yemek, sokaklarında dolaşmak için tekrar geleceğim' diyor. Bu çok önemli bir ayrıntı. Bu kent insanlarıyla yaşayan, gerçek bir life style kalitesini garanti eden kent. Antalya'da insanlar otellerin içinde yaşıyor, buradaysa şehirde yaşıyor. Sonuçta insana yönelik bir iş yapıyoruz. İnsanın sıcaklığı çok önemli bir avantaj. Oteli heryerde yaparsınız ama insanıyla yaşayan bir kent hazırlayarak siz baştan zoru başarmışsınız."

Hoffmann: Ä°zmir iÅŸlenmemiÅŸ bir elmas

İzmir'e ik defa geldiğini ve hayran kaldığını söyleyen CIM Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hoffmann, İzmir'i "potansiyeli yüksek bir kent, işlenmemiş bir elmas gibi" diye tanımladı. Hoffmann, "İstanbul, Antalya ve Ankara'yı tanıyan bir çok kurum var. İzmir tanınmıyor. Ama bana göre burada şehrin göbeğinde tarihi yaşamak mümkün. İnsanlar artık toplantısını yapıp, duşunu aldıktan sonra kentin sokaklarında tek başına kaybolmak istiyor. İnsanlar böyle zenginlikler arıyor bir kentte. İzmir'in modern bir yapısı var. Ya eskiye dönersin ya da yeniye ulaşabilirsin" görüşünü dile getirdi.

İzmirli gazetecilerle söyleşen Hoffmann, İzmir'in EXPO 2020 adaylığının ciddiye alınması ve üzerinde önemle durulması gerektiğinin altını çizdi. Yazılarında İzmir'i EXPO adaylığı konusunda destekleyeceğini de belirten Hoffmann, sözlerini şöyle sürdürdü:

EXPO alınırsa kapılar kendiliğinden açılır

"EXPO'yu alırsanız, zaten birçok kapı kendiliğinden açılacaktır. Bu sektörün dünya üzerinde çok büyük bir potansiyeli var. Singapur, Londra, Viyana, Berlin, Brüksel kongre turizminde en iyi ülkeler arasında yer alıyor. Almanya'nın kongre turizminde yıllık cirosu 60 milyar Euro. Yılda 100 milyon kişi toplantılar için geliyor Almanya'ya. Her gün, her şehirde büyük toplantılar yapılıyor. Küçük küçük toplantılar bir araya geldiğinde EXPO gibi büyük bir toplantı anlamına da gelebiliyor. Singapur gibi ülkeler, kendilerine enerji gibi bir tema belirleyip ona göre uzmanlaşıyorlar. Siz de su, kültür ya da sağlık gibi bir alan belirleyip o alanda uzmanlaşabilirsiniz."

Ediz: Yatak potansiyelini arttırmamız şart

Bu yıl İzmir'de turizm potansiyelindeki artışın yüzde 20 dolayında olacağını belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz de yatak potansiyelinin arttırılması gerektiğini söyledi. "Tesis sayısında ve turizmin çeşitlenmesinde artış olmalı" diyen Ediz, "İzmir'in kültürel mirası, coğrafyası ve insanı her türlü turizm olanağının gelişmesine müsait. Kısa sürede 1,5 milyon olan turist sayısını 3 milyona, 5 milyona çıkartmak zorundayız. İzmir'de elit, harcama potansiyeli yüksek turisti getirecek organizasyonlarla bunu başarabiliriz" diye konuştu.