A’dan Z’ye Mısır ve Nil Gezisinden Notlar – 23 2020-10-06 15:30:00
A’dan Z’ye Mısır ve Nil gezisinden notlarımı paylaşmayı sürdürüyorum…
Sağlık: Sağlık meslek lisesinde öğrenciyken "Sağlık meslek tarihi ve deontoloji" dersinde Mısır tıbbı ve hasta bakımı ile ilgili ayrı bir bölüm okumuştuk. Bende Eski Mısırlılar'ın sağlık konularında oldukça iyi oldukları izlenimi oluşmuştu. Mısır gezimizde de geçmişten günümüze sağlık ve tıp ile ilgili bilgiler edindim. Gezimiz boyunca edindiğim bilgiler sonucu, Eski Mısır’da sağlık sisteminin tıp, eczacılık, büyü, mumyalama, dinsel uygulamalar ile birlikte incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Mumyalama ile ilgili daha önce bilgiler vermiştim. Bu bölümde diğer konulara değineceğim.
Eski Mısır’da yaşam ve ölüme dair her şey dine bağlanmıştı. Bu nedenle sağlık, hastalık ve sağaltım yolları da çeşitli yollarla dinsel uygulamalara bağlanmıştı.
Mısır mitolojisindeki birçok tanrının genellikle şifa verici ve sağlığı koruyucu yönü vurgulanmıştır. Bunların içinde en bilinen önemli sağlık tanrısı Thoth’dur. Mitolojiye göre Mısır’ın gök tanrılarından biri olan Horus, kötülük tanrısı Seth ile çatışması sırasında gözünü kaybetmiş. Thoth, Horus’un dağılan gözünü tedavi etmiş ve daha sonra bu "göz", tılsımlı bir karakter kazanmıştır. Mısır’da insanları kötülüklerden korumak için birçok şeyin üzerine bu "göz" resmi çizilmiş. Bu "göz"ün zaman içinde biçim değiştirerek bugün hekimlerin reçetelerinin başına yazdıkları “RP” simgesine dönüştüğü düşüncesi, bu simgenin açıklayıcı varsayımlarından biridir. Yerel rehberimiz Kom-Ombo Tapınağı’nda bu simgeyle ilgili ayrıntılı bilgilendirdi. Göz imgesi bugün de Mısır’da çok kullanılmaktadır.
Hellenistik döneme kadar altın çağını yaşayan Mısır tıbbından, günümüzde bilinen birçok hekim etkilenmiştir. Hipokrates’in tıp ile ilgili bilgi birikimi Eski Mısır’a dayanmaktadır.
Günümüzde incelenen tapınak duvarları, tablet ve papirüslerde anatomiden, sihire kadar birçok konuda reçeteler olduğu görülmüştür. Gezimiz sırasında Kom-Ombo ve Edfu tapınaklarında doğum, sünnet, cerrahi aletler, muayene ve ecza reçeteleri ile ilgili birçok hiyeroglif görme şansım oldu. Bu tapınaklar aynı zamanda doğumevi, hastane, eczane, tıp ve eczacılık okulu olarak hizmet vermekteymiş. Ancak buralardan yararlanabilenler toplumun zengin ve soylu kesimiymiş. Yoksul halkın sağlık hizmetlerine ulaşma şansı yokmuş.
Bundan yaklaşık 3 bin 500 - 4 bin yıl öncesine ait ayrıntılı sağlık ve eczacılık bilgilerini nasıl öğrendiğimize gelince, yine karşımıza değerli belgeler çıkıyor. Eski Mısır’da tıp ve eczacılık ile ilgili birçok hiyeroglif ve papirüs kayıtları günümüze ulaşmıştır.Mısır tıbbı hakkında bilgi veren papirüsler Kahun Papirüsü, Smith Papirüsü, Ebers Papirüsü, Hearst Papirüsü, Berlin Papirüsleri, Brooklyn Papirüsü ve Kalsberg Papirüsü'dür. Bu papirüslerde çeşitli hastalıklardan ve bu hastalıkların tedavi şekillerinden bahsedilmiştir. Tabii ki bu papirüslerde de dinsel ve büyüsel temalar yer almaktadır. Ayrıca Mısırlılar dini ve büyüsel tedavinin yanında hastalıkların iyileştirilmesinde çeşitli bitkiler, madenler, çeşitli hayvan uzuvları ve baharattan da faydalanmışlardır.
Eski Mısır tıbbının zengin ilâç reçeteleri koleksiyonu vardı. Bu reçeteler tapınak duvarlarına ve papirüslere sistematik bir şekilde kaydedilmişti. Bu reçetelerden bazıları güzellik ve cilt bakımı ile koku tedavisi uygulamalarına giren formülleri içeriyordu.
Hearst Papirüsü'nde kayıtlı reçetelerden birkaç örnek verelim:
Ciltteki kesik, yara ve eziklere karşı küflü ekmek, tuz ve paçavraların tatbiki öneriliyor. Bu reçeteler penisilin tipi modern ilâçları akla getiriyor.
Anason sindirim sisteminde gaza karşı kullanıldığı görülüyordu. Kişniş ve kimyonserinletici olarak ağızdan alınmakta ve yaralara cilt üzerinden uygulanmaktadır. İncir hafif müshil ihtiyacına karşı kullanılmış. Nezlelere karşı önerilen ilâçlar arasında şimdi de kullanılan mentol var.
Eski Mısırlıların anatomik ve ortopedik sorunları, genetik yapıları ile ilgili bilgiler günümüze ulaşan mumyalar üzerinden edinilmektedir. Mumyalar tomografi cihazlarında incelenerek Eski Mısırlıların sağlık sorunları ve yaşam düzeyleri ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır.
Mısır, tıp ve eczacılık konusunda bundan 3-4 bin yıl önce çağın en ilerisindeyken bu gün ne yazık ki gerilerde kalmıştır.
Günümüz Mısır’ında sağlık ile ilgili izlenimlerime gelince:
Sağlık Bakanlığı’nın seyahat sağlığı ile ilgili web sayfasından edindiğim bilgilere göre, Mısır’da uzun süreli ve kırsal konaklamalı seyahatlerde tifo ve hepatit A aşısı önerilmektedir. Bunun dışında herhangi bir aşı olma zorunluluğu yok. Ancak ülkede ciddi boyutta çevre sağlığı, altyapı yetersizliği ve hijyen sorunları olduğunu gözlemledim. Hâlâ bulaşıcı ve paraziter hastalıklar görülmektedir.
Nüfus yoğunluğunun fazla olması, ekonomik yetersizlikler, hastane ve sağlık personelinin yeterli sayıda olmaması Mısır’da sağlıkla ilgili önemli sorunlara yol açmaktadır.
Mısır gezimizi hiç sağlık sorunu yaşamadan tamamladık.