DEÜ Hastanesi'ndeki sağlık çalışanları karakolda ifade verdi 2020-09-30 15:30:00
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ek ödemelerinin eksik ödemesini protesto eden sağlık çalışanları ve İzmir Tabip Odası yöneticileri, haklarındaki suç duyurusu nedeniyle polis karakolunda ifade verdi. İzmir Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, soruşturma süreci sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi gerektiği dile getirildi.
DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanları, ek ödemelerdeki kesintileri hastane bahçesinde basın açıklamasıyla protesto etmişti. DEÜ Rektörlüğü ve Hastane Başhekimliği, basın açıklaması nedeniyle, İzmir Tabip Odası Başkanı ve Genel Sekreteri başta olmak üzere sendika yöneticileri ve eyleme katılan asistan temsilcileri hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Suç duyurusunda, açıklamaya katılanların ekonomik talepleri içeren döviz ve pankart taşıdığı, kalabalık oluşturduğu, pandemi kurallarına uymadığı, Türk Ceza Kanunu'nun 195. maddesinin ihlal edildiği iddialarına yer verilmişti. Hakkında suç duyurusunda bulunulan İzmir Tabip Odası yöneticileri, sendika temsilcileri, hekim ve hemşireler, 30 Eylül 2020 günü Kantar Karakolu'na giderek ifade verdi.
İzmir Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, küresel salgın döneminde sağlık çalışanlarına ek ödemelerinin tavandan yapılacağına ilişkin açıklamalar ve bu yönde düzenlemeler yapıldığı anımsatıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde görevli çalışanların ek ödemelerinin Hastane Başhekimliği’nin uygulamaları nedeniyle kesinti yapılarak eksik ödendiği belirtildi. Basın açıklamasına neden gerek duyulduğu ve suç duyurusu sonrasında yaşananlara ilişkin şu görüşlere yer verildi:
"Sağlık çalışanlarının sorunun kaynağını öğrenmek ve çözüm üretilmesini sağlamak için hastane başhekimiyle görüşme ve randevu talepleri karşılıksız kaldı. DEÜ Hastanesi'nde görevli çalışanlar mağdur edildi. Sağlık çalışanları, sorunu kamuoyu ile paylaşmak ve Hastane yetkililerine seslerini duyurmak için, meslek örgütü ve sendikaların desteğiyle hastane bahçesinde basın açıklamaları yaptı.
Savunmalarda, isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, karantina kurallarının ihlal edilmediği, ortada karantina kararı olmadığı, Hastane Bahçesinde yapılan basın açıklamasının örgütlenme özgürlüğü, sendikal özgürlük, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı bağlamında en temel insan haklarından birisi olduğu, savcılık soruşturmaları ve disiplin soruşturmaları aracılığıyla sağlık çalışanlarının baskı altına alınmaya, seslerini duyurmalarının engellenmeye çalışıldığı vurgulandı. Soruşturma süreci sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi gerektiğini tekrar ifade etmek istiyoruz."
Bazı CHP İzmir milletvekilleri ile hekimler, ifade veren sağlık çalışanlarıyla İzmir Tabip Odası yöneticilerine karakola giderek destek verdi.