Ana Sayfa Kent-Yaşam yazıları Dr. Siren Bora'nın uzmanlık alanı Batı Anadolu Yahudileri

Dr. Siren Bora’nın uzmanlık alanı Batı Anadolu Yahudileri

Gazete 9 Eylül’de ve Kent-Yaşam’da Haziran ayında yayımlanmaya başlayan Kitap Dostu sayfasında yer alan çok satan kitaplar listesinde iki tür kitabın ağırlığı dikkat çekiyor. Bunlar, kişisel gelişim kitaplarıyla araştırmacı yazarların, gazetecilerin kaleme aldığı belgeli kitaplar. Listeyi oluşturduğumuz kitap evlerindeki arkadaşlar söz birliği etmişçesine insanların uzun süredir mutsuz ve arayış içinde olduğunu, bunun da kişisel gelişim kitaplarına olan ilgiyi arttırdığını dile getiriyor. Bir kitabevi yöneticisi arkadaşımız bu durumu, “Bireysel bir sıkıntı varsa insanlar kendilerinde ne olduğunu anlamaya çalışıyor ve kişisel gelişim kitaplarına yöneliyor, çare arıyor” diye özetliyor. “Ülke olarak yaşanan sorunun ne olduğunu anlamaya çalıştığımızda ise karşımıza bu belgeli kitaplar çıkıyor” diye ekliyor. Yeni yıl mutlulukları kucakladığımız, şiddet eğiliminden, nefret söyleminden uzak, barışçıl ve daha hoşgörülü bir toplum olarak birlikte yaşamayı başarabildiğimiz bir yıl olsun. Tüm kitap dostlarına mutlu yıllar diliyorum…

***

Uzmanlık alanı Batı Anadolu Yahudileri

İzmir’de bu yıl ikincisi düzenlenen Sefarad Festivali, İzmir kültür mozaiğinin önemli bileşenlerinden biri olan Yahudiler’in, özellikle İspanya’dan gelen Sefarad Yahudileri’nin geleneklerini, ibadet biçimlerini, toplumsal yaşamlarını, diğer kültürlerle olan ilişkilerini, düğünlerini tanıtmayı amaçlıyordu. Bu önemli etkinlik öncesi Batı Anadolu Yahudi kültürüne ilişkin araştırmalarıyla tanınan akademisyen yazar Dr. Siren Bora ile söyleştik.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden 1983 yılında mezun olan Dr. Siren Bora, yüksek lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde sürdürmüş. Yüksek lisans tezini “1908-1912 İzmir Sancağında Rumlar” başlığıyla hazırlamış. Üniversitede iki yıl Grekçe dersi de alan Bora, İzmir’deki Rumların sosyal, ekonomik, kültürel durumuna ilişkin yüksek lisans tezi hazırlamış. Yazar Avram Ventura ile tanışması onda yön değişikliğine yol açmış. Bu tanışma doktora tezi için hiç araştırılmamış bir konuda, Batı Anadolu Yahudi kültürü alanında araştırma yapma fikrini vermiş, yol göstermiş.

Doktora tezini hazırlarken İsrail’den bir burs alan Bora, Kudüs’te iki yıl boyunca arşiv ve kütüphanelerde hem araştırma yapmış hem de İbranice öğrenmiş. “20. Yüzyılın Başında İzmir’de Yahudiler (1908-1923)” konulu doktora tezi daha sonra kitapları arasına da katılan Siren Bora, tezin ardından tamamen Batı Anadolu Yahudi tarihine yönelmiş. Ardından da makaleler, kitaplar gelmiş ardı ardına.

Yıllardır çalışmalarını Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Kudüs Yahudi Tarihi Merkez Arşivi ve Alliance Israelite Universelle arşivinde sürdürdüğünü anlatan Dr. Siren Bora, arşivlerde çalışmanın bilgiye ulaşmak açısından çok önemli ve değerli olduğunu söylüyor. Bu arada mezar taşlarına da ilgi duymaya başladığını anlatan Dr. Bora, bu süreçte kendi deyişiyle Hahambaşılığın Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş’ın tedrisatından geçmiş. “Mezar taşları arşiv belgeleri. Topluma ilişkin, bölgede yaşayanlara ilişkin bilgilere ulaşabiliyorsunuz mezar taşlarından. Günlük dilde kullanılan İbranice ile mezar taşlarında kullanılan İbranice biraz daha farklı. Mezar taşları üzerinde dinsel tabirler var, bol miktarda kısaltmalar var. Bir kelime bir harf ile ifade ediliyor. Dolayısıyla bilmece çözmek zorunda kalıyorsunuz” diyor.

Tire’de bir dönem kalabalık Yahudi cemaatinin yaşadığını anımsatan Dr. Siren Bora, ilçedeki Yahudi Mezarlığı’nda bulduğu 129 taşın envanterini çıkardığını, bir kısmının da çevirisini yaptığını anlatıyor. Bu konuda Tire Sempozyumu için sunduğu bir bildiri de geçtiğimiz yıl tire Belediyesi tarafından basılarak “Başlangıçtan Günümüze Tire’de Yahudi İzleri” kitabına dönüşmüş. 129 taşla başladığı envanter çalışması, kitap için yapılan araştırmayla 330’a çıkmış. “Kitabın yarısı başlangıçtan itibaren Yahudiler’in tarihi Antik dönemden 1960’lara kadar geliyor” diyen Dr. Bora, kitapta her bir mezar taşının fotoğrafının ve bilgisinin yer aldığını, fotoğraflı bir envanterin de yapıldığını belirtiyor.

Arşivlerde, kütüphanelerde, Osmanlıca yayımlanmış gazeteler arasında dedektif gibi çalışarak bilginin peşinden giden, mezar taşlarını bulmaca gibi çözen Dr. Siren Bora, tüm bu çalışmaları günlük birkaç saatlik uykuyla yaptığını ama büyük mutluluk duyduğunu söylüyor. 1990 yılından bu yana Batı Anadolu Yahudileri’nin tarihini ilmek ilmek işleyen Dr. Bora, konuya yönelmek isteyen akademisyenler için bu alanda araştırılacak çok konu olduğunu da söylüyor, “Daha antik dönem var ele alınacak” diyor. Mezar taşlarıyla ilgili çalışmalarının sanat tarihi ve arkeoloji bölümündeki öğrencilerin ilgisini çektiğini kaydeden Dr. Siren Bora, “Aslında Yahudi toplumunun tarihini incelemek yazmak multi disipliner bir çalışmayla olur. Hem tarihçi, hem teolog, sanat tarihçi, arkeolog, psikolog, mimar, sosyolog beraber çözmek gerek” görüşünü paylaşıyor.

Dr. Siren Bora’nın kitaba dönüşen teziyle birlikte yayımlanmış yedi kitabı bulunuyor. Gözlem Yayınevi’nden çıkan “İzmir Yahudileri Tarihi 1908-1923”, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı’ndan yayımlanan “Bir Semt Bir Bina: Karataş Hastanesi ve Çevresinde Yahudi İzleri”, yine Kent Kitaplığı’ndan çıkan “Hahambaşı Hayim Palaçi (1788-1868) ve İzmir Yahudileri”, Libra Kitabevi’nden İngilizce yayımlanan “The Bodrum Jewish Cemetery”, Gözlem Yayınevi’nden yayımlanan “Anadolu Yahudileri – Ege’de Yahudi İzleri”, Tire Belediyesi Kültür Yayınları arasında yer alan “Başlangıçtan Günümüze Tire’de Yahudi İzleri” ve bu yıl Yeşilyurt Kitabevi Yayınları arasında basılan “Panorama de Smyrne. 1928 İzmir Panoraması” Dr. Bora’nın kitapları arasında yer alıyor.

Dr. Siren Bora Karataş’taki Yahudi tarihinin ardından son dönemde İkiçeşmelik’teki Yahudileri içeren bir kitap üzerinde çalıştığı bilgisini de veriyor.

***

İncirliova Belediyesi’nden “Dildamak” Sözlükçesi

Aralık ayında düzenlenen 13. Travel Turkey Fuarı’nda illerin bulunduğu holü dolaşırken Aydın standında İncirliova Belediyesi tarafından basılmış bir kitap dikkatimi çekti. “Dildamak” adını taşıyan ve üzerinde bir orkide resimi bulunan kitap Enver Gümrah tarafından kaleme alınmış bir öykü kitabı. Stantta tanıştığımız İncirliova Belediyesi Yazı İşleri Müdürü Osman Torun yerel dili yaşatmak için bir çalışma başlattıklarını bu amaçla da hem böyle bir kitap hem de bir küçük sözlükçe bastıklarını belirtti.

İncirliova’nın Karabağ Köyü’nde doğan ve bugün yaşamını Balçova’da sahaflık yaparak sürdüren Enver Gümrah’ın kitabındaki öyküleri Yüksel Yalova Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü öğrencileri resimlemiş. Kitaptaki öykülerde artık unutulmaya yüz tutmuş belki de birkaç nesil sonra hiç kullanılmayacak yerel dile ait sözcüklere de yer verilmiş. Kitabı resimleyen gençlerde bu vesileyle bir farkındalık oluşturulması da amaçlanmış. Dili yaşamak ve yaşatmak amacıyla giriştikleri çalışmada kitabın yanı sıra bir sözlük de derlediklerini söyleyen Osman Torun, geçtiğimiz yıl basılan kitabın şimdiden bir kültürel miras olarak görüldüğünü belirtiyor. “Dildamak ne?” diye sorarsanız kitaptaki “Dildamak” öyküsüne bakın derim.

***
Ben Ne Okudum?

Düş Dünyamda Zenginleşen Afrodisias Öyküleri
Umut M. Doğan / URANUS Yayınevi


Adını güzellik tanrıçası Afrodit’ten alan ve Anadolu’da kurulmuş uygarlık miraslarından biri olan Afrodisias Antik Kenti, 2017 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Miras Listesi’ne girdi. Afrodisias, Bergama ve Efes’in ardından Ege Bölgesi’nin de UNESCO listesindeki üçüncü önemli değeri. M. Ö. 1. Yüzyıl’dan bu yana ayakta kalmayı başarmış kent, adını yanıbaşındaki Baba Dağı’ndan çıkartılan mermerleri işleyen heykeltraş okuluyla duyurmuş dünyaya. Yaklaşık 15 bin kişinin yaşadığı tahmin edilen kentin ekonomisini, mermer atölyelerinde üretilen eserlerden döndürmüş. Afrodisias’ın adını dünyaya duyuran en önemli isimlerden birisi efsane kazı başkanı Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim diğeri ise Dünyaca ünlü “foto muhabiri” Ara Güler. Bu görkemli antik kentin müzesinde arkeolog olarak çalışan yazar Umut M. Doğan, kitabında Afrodisias ile tanışmasını, Ara Güler’in antik kenti dünyayla tanıştıran ilginç öyküsünü, hayatını Afrodisias’a adayan ve mezarı da antik kentte yer alan kazı Başkanı Prof. Dr. Kenan Erim’i, alandaki kazı çalışmalarını keyifli bir üslupla anlatıyor. Doğan’ın gözlemlerinden kalemine yansıyan öyküleri okuyunca emin olun İzmir’e 220 kilometre uzaklıkta da olsa, bir an önce Afrodisyas’a gitme isteği duyacaksınız.

***

Çok satanlar Listesi

Kara Kutu – Soner Yalçın – Kırmızı Kedi
Aşkımız Eski Bir Roman – Ahmet Ümit – Yapı Kredi Yayınları
Feto Borsası – Can Özçelik – Kırmızı Kedi
Olağan İşler – Çiğdem Toker – Tekin Yay.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır – İlber Ortaylı – Kronik
Her Şey Değişir – Anette Inselberg – Destek Yayınları
Camdaki Kız – Gülseren Budaycıoğlu – Doğan Kitap
Kalbimin Can Mayası – İclal Aydın – Artemis Yayınları
Beni Kör Kuyularda – Hasan Ali Toptaş – Everest
Olağanüstü Bir Hayat Uğur Dündar- Gökmen Ulu- Sia

Bu liste Duvar Kitabevi, Kırmızı Kedi Kitabevi, Kitapsan, Pan Kitabevi ve Yakın Kitabevi’nden derlenmiştir.

İLİŞKİLİ YAZILAR
- Advertisment -
 

EN ÇOK OKUNANLAR