İzmirde yasal kürtaj işleminin yapılabildiği Konak Doğumevi Aile Planlaması Eğitim Kliniğinin (APEM) işlevsiz hale getirilmesine çalışıldığı belirtildi. Adım adım hastanelerde yapılması engellenen isteğe bağlı rahim tahliyesi (kürtaj) işlemini uygulayan son sağlık kurumu olan Konak Doğumevi APEMin bu nedenle kapatılmak istendiği öne sürüldü. Sağlık Bakanlığı, kadınların bedenlerine, haklarına ve özel hayatlarına müdahale çabalarından vazgeçmeye çağırıldı.
İzmir Tabip Odası, Genel Sağlık İş Sendikası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Türk Hemşireler Derneği İzmir şubelerince yapılan ortak açıklamada, Konak Doğumevi APEMin bir uzman hekim, dört pratisyen hekim, beş hemşire, dört yardımcı personelle çalıştığı belirtildi. Bugüne kadar verdiği hizmetlerde, hasta memnuniyeti yüzde 100 olan ve önemli bir hizmet veren bu kliniğin kapatılmak istendiği kaydedilen açıklamada ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
Konak APEM, uzman ve pratisyen hekimlere, ebe - hemşirelere sertifikalı aile planlaması eğitimi veren bir merkezdir. Kadın doğum asistan hekimlerine üreme sağlığı eğitimi veren, tıp fakültesi intern öğrencilerine, ebe-hemşirelik öğrencilerine, paramediklere pratik eğitim veren bir kliniktir. Başvuran kadınlara hasta olsun olmasın, aile planlaması konusunda bireysel ve gruplar halinde eğitim ve danışmanlık hizmeti veren bir kliniktir.
Bu klinik önemli bir hizmet verirken çeşitli yöntemlerle işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Deneyimli, sertifikalı hekimleri ve sağlık çalışanları başka kurumlarda görevlendirilmektedir. Bugüne kadar verdiği nitelikli hizmet gözardı edilerek koşullarını sağlıksız olduğu ileri sürülmektedir. Amaç, bütün hastanelerde engellenmekte olan isteğe bağlı, yasal kürtaj işlemini yapılamaz hale getirmek, fiili olarak yasaklamaktır. Son olarak, 2 - 3 aydır eğitim klinikleri olmasına rağmen Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de bu işlem artık yapılmamaktadır.
Yasaklandığı söylenemediği için küretaj tıbbi işleminin kodlamasının sağlık kurumlarının bilgisayarından silindiği belirtilen ortak açıklamada, Bu işlemin fiilen yasaklandığını açıklayamayan resmi kurumlar hastaların artık hastanelere yönlendirildiğini söyleyebilmektedirler. İzmir'de, isteğe bağlı kürtaj uygulamasının yapılabildiği kamu hastanesi kalmamıştır denildi. Sağlık Bakanlığının ideolojik gerekçelerle bu işlemi fiili olarak yasaklama peşinde olduğu öne sürülen açıklamada, Şimdi yerel yöneticilere verilen görev, bu gerçeği açıklayamadıkları için, çeşitli gerekçeler bulabilmektir. Bunların gerçek durumla ilgisi yoktur denilerek şu görüşler dile getirildi:
Parası olanların, özel hastanelere ödeme yaparak yaptırabildikleri bu işlem, diğerlerine yasaklanmakta, kadınlarımız, ilkel koşullara, ilkel ortamlara itilmekte, bunun sonucunda anne ve bebek ölümlerinin meydana gelmesine davetiye çıkarılmaktadır. Kadınlarımızın bedenlerine el uzatılamaz. Kadınlarımız köle değildir. Kendi bedenlerine ilşkin kararları kendileri verebilirler. Kadınlarımızın özgürlüğüne el uzatamazsınız. Bu tutum ortaçağ a yakışan bir yaklaşımıdır. Bu tutum avrupa insan hakları sözleşmesi 8.maddesine göre de özel hayata müdahaledir. Sağlık ve kamu hizmeti dini kurallarla yönetilemez. Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, müritler, dervişler, mensuplar ülkesi olmayacaktır. Hiçbir kuvvet ve kurum Türk ulusunu hele kadınlarımızı dini kurallarla yönetemeyecektir. Sağlık Bakanlığını, kadınlarımızın bedenlerine, haklarına ve özel hayatlarına müdahale çabalarından vazgeçmeye çağırıyoruz.