Yurt Gazetesi ve Bağımsız Dergisi İzmir muhabiri Ahmet Çınar'ın Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasındaki gazetecilik etkinliğinden ve paylaştığı üç tweetlerden dolayı sorgulandığı belirtildi. İki hafta önce Manisa Emniyet Müdürlüğünde sorgulanan Çınar'ın İzmir Cumhuriyet Savcılığının açtığı Twitter soruşturması nedeniyle Alsancak Karakolunda da sorgulandığı dile getirildi.
Gazeteci Ahmet Çınar'ın Diktatörler istifa etmez devrilirler diyor siyaset bilimciler. O halde devrilecek. Nokta., 11 Haziran gecesi itibariyle CNN International dünyaya ilan etti: Avrupanın yeni Hitleri Tayyip ve Son on gündür İmamın Ordusunun saldırılarıyla yaralanan, ölen, darbe alan, travma yaşayan herkesin hesabı sorulmalıdır biçimindeki tweet'leri nedeniyle sorgulandığı öğrenildi.
İki hafta önce Manisa Emniyet Müdürlüğüne bağlı Güvenlik Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan Çınar'ın 2911 sayılı kanuna muhalefet etmekle suçlandığı bildirildi. Kanunsuz eyleme katılmakla suçlanan Ahmet Çınar ifadesinde, sadece 15 Haziran gecesi değil, 31 Mayıs-30 Haziran tarihleri arasında her gece bir gazeteci olarak olayları izlediğini, ayrıca söz konusu yürüyüş ve gösterilerin anayasal bir hak olduğunu söyledi. Çınar, Avukatı Ece Unutmazla gittiği Alsancak Karakolunda verdii ifade de şu görüşleri dile getirdi:
Söz konusu tweetleri ben paylaştım. Kurduğum her cümlenin arkasındayım. Siyaset bilimcilerin genel bir kanaatini paylaşmak neden suç olsun? CNN Internationalin dünyaya ilan ettiği bir yorumu takipçilerimle paylaşmak neden suç olsun? Arkadaşım Ahmet Şıkın yazdığı ve halen kitapçılarda satılan İmamın Ordusu adlı kitaba gönderme yapmak ve Gezi olayları sırasında ölen, yaralanan insanların hesabının sorulmasını istemek neden suç olsun? O paylaşımları önce bir cumhuriyet yurttaşı olarak, sonra da bir gazeteci olarak paylaştım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, olayı kınayarak konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Bir yandan demokratikleşme paketi açıklanıyor, daha fazla demokrasi deniliyor diğer taraftan meslektaşımız sosyal medya paylaşımları nedeniyle sorgulanıyor. Eleştirinin bile suç sayıldığı bir ülkede basın ve ifade özgürlüğünden, demokrasiden söz etmek mümkün müdür? O bir gazeteci. Haber vermek, eleştiri ve yorum yapmak, kanaat paylaşmak gazetecilerin asli görevleri arasındadır. Bunu bir kez daha hatırlatmayı görev biliyor, düşünce ve ifade özgürlüğünün, gazetecilerin üzerindeki baskıların bir an önce son bulmasını diliyoruz.