Ege Üniversitesi (EÜ) Engelli Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi ve Eğitim Parkı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Berrin Durmaz, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin hayatlarında bir çeşit engelle doğrudan ya da dolaylı olarak karşı karşıya kaldığını söyledi. Prof. Dr. Durmaz, toplum tasarlanırken, bir toplum modeli ortaya konurken, içinde yaşanılan fiziksel çevrenin de o toplumun içinde yaşayan herkes düşünülerek tasarlanması gerektiğini dile getirdi.
3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü’nde engelli bireylerin karşılaştığı zorlukları anlatan Prof. Dr. Berrin Durmaz, Türkiye’de engelli olan bireylere karşı pozitif tutumun yanı sıra bazı önyargıların olduğunu belirtti. Prof. Dr. Durmaz, “Ne yazık ki, ülkemizde ve dünyada engelliliğe ilişkin çeşitli önyargılar bulunuyor. Engelli bireylerin yeteneklerine değil de engelliliklerine odaklanmamız, bu konudaki en büyük yanılgımız olacaktır” dedi.
Prof. Dr. Berrin Durmaz, EÜ Engelli Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi ve Eğitim Parkı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin engelliliğe ilişkin farkındalığın artırılması ve bakış açısının değiştirilmesi, ayrımcılığın önlenmesi gibi temel hedeflerle hareket ettiğini söyledi. Prof. Dr. Durmaz, “Engelli bireyler; rehabilitasyon, özel yaşam, istihdam, eğitim, ulaşım, fiziksel çevre ve konut gibi alanlarda çeşitli sorunlarla karşılaşıyor. Özellikle rehabilitasyon ve araç-gereç gereksiniminin yeterince karşılanamaması engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir” diye konuştu.
Fiziksel işlevlerindeki bozulmalar ya da bazı eksiklikler nedeniyle engellinin hareket yeteneği sınırlanma durumunun kişinin özel hayatında da birtakım kısıtlamalar getirdiğini anlatan Prof. Dr. Berrin Durmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Engelli bireylerin özel yaşantılarına ek olarak, içinde yaşadıkları fiziksel çevre ve bunun yol açtığı sınırlamalar büyük önem taşıyor. Toplumu tasarlarken, bir toplum modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlanması gerekir. Kaldırımlar, bozuk yollar ve yasak olduğu halde ulaşımı zorlaştıran büfeler ve satıcılar gibi etkenler engelliler için büyük bir sorun niteliğindedir.”
“Engelli bireylerin istihdam oranı arttı”
2018 yılının ilk üç ayında başvuru yapan işsiz ve daha iyi şartlarda iş arayan engelli birey sayısı toplamının 31 bin 380 olduğunu belirten Prof. Dr. Berrin Durmaz, “Engelli bireyler, niteliklerini dikkate alan uygun bir eğitim ve rehabilitasyondan geçirildikleri zaman çalışabilir, üretime katılabilirler. Çalışmanın, kültürün önemli bir parçası sayıldığı toplumlarda, herkes gibi engelli bireylerin de çalışmaya ve üretmeye istekli oldukları unutulmamalıdır” diye konuştu. Türkiye’de son on yıla bakıldığında toplam engelli birey istihdamı sayısının arttığını belirten Prof. Dr. Durmaz, engelli bireylerin istihdam eğiliminin özel sektöre doğru kaydığını, tüm bunlara rağmen şirketlerde kota açıklarının hala devam ettiğini sözlerine ekledi.
Merkez engellilere ve ailelerine destek veriyor
EÜ Engelli Çocuklar Rehabilitasyon ve Eğitim Parkı Uygulama ve Araştırma Merkezi, engelli bireylere ve ailelerine destek vermeyi sürdürüyor. Engelli bireylerin tedavisine yönelik fizyoterapi ve hidroterapi salonu bulunan merkezde, onların sosyal yönlerini geliştirmek amacıyla resim ve müzik odası, oyun salonu, spor salonu, kütüphane ve aile bekleme salonu da yer alıyor. Rehabilitasyon havuzu ve bahçesiyle engelli bireylere hizmet sunan merkezde, doktor muayenesi ve psikolog yardımı da mevcut hizmetler arasında bulunuyor. (Ege Ajans)