İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019 tarihinde yapılması planlanan yerel yönetim seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde bu sabah yapılan basın toplantısında konuşan Aziz Kocaoğlu, “Koltuk bırakılmayacak birşey değil. zirvedeyken bile, gerektiğinde bırakmasını bilmek, devretmek gerektiğini göstermek istiyorum” dedi.

2004 yılında hazırlıksız bir şekilde göreve geldiğinden beri çok çalıştığını anlatan Kocaoğlu, ”Kendim ve ailem için en ulvi ve onurlu bir görevi yaptım. Benim özel bir hayatım var. Eşim, çocuklarım, torunlarım var. Biz bir sistem oturttuk projeler devam ediyor. Belediyenin önümüzdeki beş yılda ne yapacağı, kim gelirse gelsin belli. Bu hizmetler devam edecek” diye konuştu.

Bırakmayı bilmek gerek

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019 tarihinde yapılması planlanan yerel yönetim seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde bu sabah yapılan basın toplantısında konuşan Aziz Kocaoğlu, “Koltuk bırakılmayacak birşey değil. zirvedeyken bile, gerektiğinde bırakmasını bilmek, devretmek gerektiğini göstermek istiyorum” dedi.

2004 yılında hazırlıksız bir şekilde göreve geldiğinden beri çok çalıştığını anlatan Kocaoğlu, ”Kendim ve ailem için en ulvi ve onurlu bir görevi yaptım. Benim özel bir hayatım var. Eşim, çocuklarım, torunlarım var. Biz bir sistem oturttuk projeler devam ediyor. Belediyenin önümüzdeki beş yılda ne yapacağı, kim gelirse gelsin belli. Bu hizmetler devam edecek” diye konuştu.

Aday olmama kararını 2014 yılında verdiğini ancak iktidar partisinin Binali Yıldırım’ı aday göstermesi üzerine kendisinin de aday olduğunu anlatan Kocaoğlu, “Yüzde 50 oyla kazanan taraf yine biz olduk” dedi.

Basın toplantısında Türkiye’nin üçüncü büyük kentinde üç dönem belediye başkanlığı yapmanın onur verici olduğunu dile getiren Aziz Kocaoğlu, ”Bugün için en büyük arzum, 15 yılın sonunda, görevimi Cumhuriyet Halk Partili bir başka arkadaşıma devretmektir. Adaylıkla ilgili kararımı altı ay önce açıklamamdaki asıl neden, yeni arkadaşımıza seçime hazırlık için yeterli süreyi verebilmektir. Genel Merkezimizin, aday seçiminde liyakate önem vereceğine; yeterli birikime sahip, çalışkan ve her kesime eşit yaklaşacak samimiyeti olan; doğruluk, dürüstlük, adalet, hak ve hukuk kavramlarını herşeyin üstünde tutan, evrensel ahlak kurallarını sonuna kadar savunan ve uygulayan, İzmir'in ve İzmirlinin malını gözü gibi koruyacak, İzmir'in parasını harcarken kendi parasından daha çok titizlenecek, İzmir'in hakkını savunurken gözünü budaktan sakınmayacak, İzmir'i İzmir yapan değerlere ve yarattığımız İzmir Modeli'ne sonuna kadar sahip çıkacak bir ismi seçeceğine inanıyorum; inanmak istiyorum" diye konuştu.

İzmir modeli

14,5 yıla yaklaşan dönemde yerelde kalkınmayı öngören, bilimin ve aklın öncülüğünde, katılımcı, demokratik bir yönetim anlayışıyla kenti yönettiklerini dile getiren Kocaoğlu, yaşama geçirdikleri İzmir Modeli’nin 4 milyon 300 bin nüfuslu İzmir’de hiçbir yerel yönetimin hayal bile edemediği bir yol olduğunu kaydetti.

İzmir Modeli adını verdikleri proje kapsamında yapılan çalışmaların anlatıldığı 5 ciltlik kitabın da basın mensuplarına dağıtıldığı toplantıda, Kocaoğlu 14,5 yıllık süreçte kent için yaptıklarının bir özetini sundu.

Belediyeyi finans yapısı en sağlam uluslararası kurumların 3A kredi notuyla değerlendirilen bir kurum haline getirdiklerini anlatan Aziz Kocaoğlu, bu süreçte fert başına düşen yatırımları 28 kat artırdıklarını belirtti.

“Tasarruf yapıp kaynak yarattık, doğru bir yol haritasıyla öncelik sırasını doğru belirleyerek, kaynaklarımızı doğru kullanarak bu noktaya geldik” diyen Kocaoğlu,popülist projelerden kaçındıklarını da söyledi.

Çevreye önem verdik

Yerinde, geleceği düşünerek, kentin altyapı problemlerini çözerek 14 yıldır görünmeyene ama geleceğe yatırım yaptıklarını anlatan Aziz Kocaoğlu, “Sanayi, çevre,tarım altyapısında eksiklerimizi hemen hemen tamamladık. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için doğru planlama gerekiyor” diye konuştu.

Havayı, suyu, körfezi korumak için, deniz kenti olan İzmir’in doğal afetlere karşı korunması için arıtmada Türkiye lideri olarak birçok yatırım yaptıklarını dile getiren Aziz Kocaoğlu, İZSU’nun da tarihinde destan yazdığını söyledi. “Yüzülebilir bir körfez hedefimize çok az bir zaman kaldı. Şu an yüzülebilir durumda ama kalitenin daha da artması lazım” diyen Kocaoğlu, proje ihalesine çıkıldığını kaydetti.

İzmirliler körfezle barıştı

Sürdürülebilirlikte ulaşımın da önemli bir konu olduğunu anlatan Kocaoğlu, yaptıkları yatırımlarla İzmirlilerin yeniden körfezle barıştığını belirtti.

11 kilometre raylı sistemi 179 kilometrede çalışır hale getirdiklerini kaydeden Aziz Kocaoğlu,”Narlıdere metrosunun çalışması başladı.TCDD ile ortak götürdüğümüz Aliağa-Bergama hattını en geç önümüzdeki sene gerçekleştireceğiz. Buca metrosu temelini 2019’da atacağız. 2019'da, 180 km aktif raylı sistemin yanı sıra, 70 km'lik kısmın inşaatı devam ediyor olacak. Raylı sistemde günlük 70 bin yolcudan 800 bin kişiye çıktık. TCDD'nin gerekli yatırımları yapmasıyla bu sayının 1 milyona çıkması mümkün” diye konuştu. Kocaoğlu raylı sistemde hedeflerinin 250 kilometre olduğunu anımsattı.

Ulaştırma filosuna katılan 20 elektrikli otobüsle Alsancak’ta bir bölgeyi egsozdan arındırmaya çalışacaklarını da anlatan Kocaoğlu, çok yakında ilçelerde babadan, deden toplu ulaşım yapan kooperatif ve birliklerin belediye bünyesine katılacağını söyledi. 19 garajda bulunan araçların denetiminin ESHOT’a geçeceğini anlatan Kocaoğlu, böylece şoförlerin ESHOT’ta olduğu gibi kıyafetlerinin, psikolojik testlerinin, alkol muayenelerinin düzenli olarak yapılacağını dile getirdi. Kocaoğlu, bu projenin seçime altı ay kaldığı için seçim sonrasına kalabileceğine dikkat çekti.

İzmir tarımında büyüme

Basın toplantısında tarıma verdikleri destekleri de anlatan Kocaoğlu, ”Göreve geldiğimizde 15 sene önce İzmir tarımı yüzde 1 küçülmüştü, bizim dönemimizde yüzde 7,5 büyüdü” dedi.

Belediye olarak doğal kaynaklar konusunda son derece titiz davrandıklarını anlatan Kocaoğlu, belediyenin İzmir Jeotermal A.Ş’ye 2005 yılında ortak olduğunu, İzmir Jeotermal A.Ş’nin turizmin kalkınması için kür merkezi ihalesine çıkılmasının bir hedef olduğunu kaydetti. Kocaoğlu, kentin sağlık turizminde kalkınması için Çeşme, Doğanbey ve Dikili gibi bölgelerde turizmin geliştirilmesi yatak kapasitesinin artırılması, turizmin süresinin uzatılmasının hedefleri olduğunu dile getirdi. Belediye’nin Çeşme’deki TETUSA Kür Merkezi şirketinin büyük hissesine sahip olduğunu belirten Kocaoğlu, bir kür merkezi yapılması için adım atılacağını da söyledi.

Kumpas yapıldı

“Türkiye’de belediyecilik tarihinin en büyük operasyonu, deyim yerindeyse kumpası bize yapıldı” diyen Kocaoğlu,altı koca yılın bunlarla uğraşarak geçtiğini, tüm suçlamalardan aklandıklarını ama geciken adaletin adaletsizlik olduğunu anladıklarını da söyledi.

24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişim için bir cağrı yaptığını da anlatan Kocaoğlu, hala aynı fikirde olduğunu ve doğru olduğuna inandıklarını söylemeye devam edeceğini dile getirdi. Kocaoğlu, ”Değişimde ısrarcıyım” dedi.

Aday değilim

14 yıllık süreçte İzmir’in aydınlık geleceğine samimi olarak inandığını ve tamamen İzmirliler için üretmeye konsantre olduğunu kaydeden Aziz Kocaoğlu, “İzmirliler beni üç defa seçti. 150 yıllık süreçte bu bir ilkti. Yaşadığım büyük bir onurdur” dedi.

Konuşmasının sonunda 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday olmayacağını söyleyen Kocaoğlu, bunu 2014 seçimlerinde de istemiş olduğunu ve çok kere dile getirdiğini söyledi.

“Adaylıkla ilgili kararımı açıklamamdaki asıl neden seçimde arkadaşlarıma yeterli süreyi vermektir” diyen Kocaoğlu, bir soru üzerine kimseye kırgın olmadığını belirterek, “Kişilerle işim yok. Ne söylediysem onu yaptım, ne yaptıysam arkasında durdum” dedi.

Seçmenlerinin ve İzmirlilerin yeniden aday olması konusunda ısrar etmeleri durumunda ne yapmayı düşündüğü sorulan Kocaoğlu, “Olursa o zaman değerlendiririz” diye konuştu.

“Benim ve ailem için en ulvi ve onurlu görevi yaptım” diyen Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim özel hayatım, eşim, torunlarım var. Bir sistem oturttuk ve projeler devam ediyor. Belediyenin beş yılda ne yapacağı kim gelirse gelsin belli. Bu hizmetler devam edecek. Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerek. Son örneğim de bu olsun diyorum.”