Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Doğa Derneği'nin ortaklaşa hazırladığı “İzmir ve Bölgemizde Planlanan Rant Projeleri Hakkında Rapor” 20 Eylül 2017 günü İzmir Mimarlık Merkezi’nde kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora ilişkin açıklamada, AKP hükümetinin "rant ve talan politikaları" eleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm İzmir halkı talan projelerine karşı çıkmaya çağırılırken, "Sözünü ettiğimiz talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak" denildi.
Üç kuruluşun ortak açıklamasında, ülkemizde son 15 yıl boyunca sürdürülebilir ekonomik bir model yerine ranta dayalı ekonomi politikaları uygulanması nedeniyle kentlerin, tarım alanlarının, kıyıların, ormanların, derelerin, kimi zaman ayrıcalıklı imar planı değişiklikleri ile satıldığı, yapılaşmaya açıldığı ve talan edildiği belirtildi. Uygulanan rant politikaları sonucunda özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerin yaşanmaz hale geldiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, özellikle İstanbul'da ranta çevrilecek alanlar azaldıkça, AKP'nin gözünü İzmir'de ranta çevrilecek alanlara diktiği vurgulandı. Daha önce dile getirilen çarpık yapılaşma, deprem ve sel gibi doğal afetlerin gerçekliği ve riskleri, su kaynaklarının tükenmesi, hava kirliliği gibi sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını birebir etkileyecek sorunlar İzmir'in kapısına dayanmışken, bunların göz ardı edildiği, yasa ve yönetmeliklerde özellikle İzmir'de uygulanacak rant politikalarına yönelik değişiklikler yapıldığı dile getirildi.
Hazırlanan raporda İzmir'e ilişkin rant ve talan planı "Planla getirilen hukuksuzluk ve rant 1/100000 Manisa-İzmir çevre düzeni planı", "Bölgemizdeki doğal sit alanları statüleri değiştirilerek bu alanların yapılaşmaya açılması hedefi", "Gediz Deltası sulak alanlarda yapılan değişiklikler" ve "Körfez geçişi planı" başlıklarıyla açıklandı. "Raporda kent üzerinde planlanan rant politikalarını ve gelecekte İzmirlileri nasıl bir tablonun beklediğini göstermek istiyoruz" denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"İzmir üzerinde planlanan rant politikalarının en önemli aracı imar planlarıdır. İmar planlarında şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarından uzaklaşmamak gerekmektedir. Merkezi yönetimin ranta dayalı planlama anlayışının karşında duracak en büyük gücün yerel yönetimler olması gerekir. Söylendiği gibi 'İzmir'in İstanbul olması' istenmiyorsa buradan başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İzmir halkına sesleniyoruz. Sözünü ettiğimiz talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak. Güzel İzmir'imizin tarihi, kültürel, doğal bütün değerleri gözümüzün önünde bir bir yok olup gidecektir. Merkezi Yönetimin İzmir'e dayattığı bu rant ve talan politikalarına karşı hukuki, siyasi tüm yolları kullanarak karşı çıkmamız gerekmektedir."
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Doğa Derneği'nin ortaklaşa hazırladığı rapora bu bağlantıyı tıklayarak erişebilirsiniz.