Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) ve Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) işbirliğiyle “Ailede birlik işletmede sürdürülebilirlik” konulu bir toplantı düzenledi. BUSİAD Evi Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda, aile işletmelerinde sürdürülebilirliğin ailenin ve işletmenin birlikte kurumsallaşması ile mümkün olduğu vurgulandı.
Toplantının açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, kuruluş bünyesinde pek çok aile şirketi olduğunun altını çizdi. Aile şirketlerinin dünyada ve Türkiye’de çok büyük önem taşıdığını söyleyen Baylan, Türkiye’nin geleceği açısından firma sahiplerinin olası sıkıntılar yaşamadan önce gerekli önlemleri almalarının son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Dünyada ve Türkiye’de ekonominin ağırlıklı gücünü aile işletmelerinin oluşturduğunu belirten TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, Türkiye’de şirketlerin çoğunda birinci nesille ikinci neslin, ya da ikinci nesille üçüncü neslin birlikte görev yaptığını söyledi. Türkiye’nin birinci nesilden ikinci nesle ve ikinci nesilden üçüncü nesle devrin tam ortasında yer aldığını, bunun da aile işletmelerinin ömrü açısından çok kritik bir nokta olduğunu vurgulayan Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde büyük holdingler dahil ciddi bir aile işletmeciliği yapısı var. Sürdürülebilirlik aslında denge anlamına geliyor. Sürdürülebilirlik anlamında her ailenin kendi formülü olabilir, ancak uzun yıllar başarılı olmuş sürdürülebilir aile işletmelerinin dört temel unsuru olduğunu yapılan akademik çalışmalarla görüyoruz. Bunlar kurumsallaşma adına iyi yönetişimi temel almaları, ailenin çekim gücünü korumaları, aile içindeki ve dışındaki yetenekleri belirleyip geliştirmeleri ve üst yönetim devrine belirli bir disiplin getirmeleri.”
İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Ufuk Tutan, “Aile işletmelerinde kurumsallaşma, aile anayasası ve yönetim devri” konulu bir sunum yaptı. Prof. Dr. Tutan, aile şirketi sahiplerinin ve gelecek nesil üyelerinin farkındalıklarının sürdürülebilir şirketler olma yolunda ilk adım olduğunun altını çizerek şu görüşleri dile getirdi:
“Aile ve şirketin kurumsallaşması beraber yapılmalıdır. Yüzlerce yıl ayakta kalabilmiş aile işletmelerinin ortak özellikleri değişen dünyaya uyum göstermeleri, insana değer vermeleri, işe odaklanmaları, işletmede yetki devri yapmaları, temel aile kültürüne ve değerlere sahip olmaları, aile içi güçlü iletişim ve genç neslin yetiştirilmesi olarak sıralanabilir. Bütün bu sayılanlar ancak doğru kurumsallaşma ile mümkündür.”
Prof. Dr. Mehmet Ufuk Tutan, işletmelerin geleceği açısından ilk üç neslin önemli olduğunu, en büyük risk birinci nesilden ikinci nesile geçişte yaşandığını söyledi. Devir planlarının kurucu hayattayken yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tutan, yapılmış alan çalışmaları sonuçlarından örnekler verdi.