Bornova’da düzenlenen Srebrenica Anma etkinliğinde konuşan Srebrenica Anneleri Derneği üyesi Ramiza Gurdiç, “Lütfen bizi örnek alın ve kendi ülkenizi kendiniz koruyun. Avrupa’nın ve Birleşmiş Milletlerin yaptığı gibi kimsenin sizi satmasına izin vermeyin” uyarısında bulundu.
Bornova Belediyesi 11 Temmuz’da Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde yaşanan Srebrenica Katliamını’nın 21. yıldönümü için bir anma etkinliği düzenledi. Çamdibi’ndeki Atatürk Parkı içinde bulunan Srebrenica Anıtı önünde düzenlenen etkinlikte, Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde yaşamını yitiren 8 bin 372 kişi anıldı.
Aykut Taylan Varlı: Yaşanan büyük acı
Srebrenica’dan gelen annelerin de katıldığı törende ilk sözü, üniversite eğitimini Bosna Hersek’te tamamlayan ve ülkede kaldığı beş yıl boyunca rehberlik de yapan Aykut Taylan Varlı aldı. Varlı Bosna Hersek’in hemen her kentinde müslümanların büyük acılar yaşadığını dile getirdi. Srebrenica’daki Potaçari Anıt Mezarlığı’na defnedilenlerin, toplu mezarlarda bulunan ve kimlikleri belirlenen kişiler olduğunu anlattı. Varlı, “Şu gördüğünüz mezarlarda vücut bütünlüğü korunmuş insan neredeyse yok. Yapılan katliamın büyüklüğü anlaşılmasın diye insanlar farklı toplu mezarlara gömülmüşler. Yaşanan büykü acı. Hiçbir ulus bu acıları bir daha yaşamasın” diye konuştu.
Mustafa Celep: Biz neden göç ettik?
Halil Beyli Bosna Sancak Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Celep ise, müslümanların yaşadığı büyük acının tarif edilemez olduğunu, Srebrenica’da yaşananların bir soykırım olduğunu dile getirdi. Celep, “Srebrenica’nın Avrupa’nın orta yerinde Müslüman bir toplumu yok etme amacıyla düzenlenmiş bir katliam. Dünya İnsan Hakları Örgütleri bu katliamlar yapılırken neredeydi? Bizler niçin göç ettik? Bu zamana kadar 11 katliam yapıldı, 12’incisi Srebrenica. Srebrenica yakın zamanda gerçekleşti ve sembol oldu” dedi.
Ramiza Gurdiç: Ülkenizi kendiniz koruyun
Törende Bosna Hersek’ten gelen konuklar da söz aldı. Srebrenica Anneleri Derneği üyelerinden Ramiza Gurdiç arkadaşları Pociç Enisa, Sadeta Katitsa ve dernek başkanı Münira Subasiç’in selamlarını ileterek söze başladı.
Kendisinin iki oğlunu ve eşini kaybeden bir anne olduğunu anlatan Gurdiç, her gün kendisine nasıl ayakta durabildiğini sorduğunu, Münira Subasiç’in oluşturduğu hareket sayesinde büyük bir güçle hepsinin ayakta kalabildiğini söyledi. Ramiza Gurdiç, “1996 yılından bugüne mücadele ediyoruz. Ölenler 8 bin 372 kişi dense de 12 binden fazla. Bu bilgiler hala gizleniyor” derken sözlerini şöyle sürdürdü: “Lütfen bizi örnek alın. Kendi ülkenizi kendiniz koruyun. Başkalarının korumasına izin vermeyin. Avrupa’nın ve Birleşmiş milletlerin yaptığı gibi sizi kimsenin satmasına izin vermeyin.Orada 7’den 70’e herkesi katlettiler. Tecavüze uğrayan, küçücük yaşta ölen çocukların sayısı yoktur. Bunlar her zaman gizli kalacak bigiler. Ama inşaallah biz adaleti bulacağız ve suçlular utansın. Biz her zaman ayakta kalacağız.Tekrar uyarıyorum. Kendinize dikkat edin. Srebrenica bir soykırımdır. Srebrenica, bir sürü çocuğunu kaybeden bir annedir.”
Emrah Özsan: Srebrenica bir soykırım
Toplantıda söz alan Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Emrah Özsan ise “Srebrenica’da yaşanan bir soykırımdır ama bu soykırım sadece burada değil, ülkenin her yerinde oldu. Tek resmi kayıt ne yazık ki sadece Srebrenica’da” dedi. Türkiye’nin Bosna Hersek’te yaşayan Boşnaklara her zaman yardımcı olduğunu dile getiren Özsan, savaş öncesinde ve sırasında çok sayıda Boşnak vatandaşın Türkiye’ye geldiğini ve kurulan dernekler aracılığıyla onlara yardımcı olunduğunu anlattı. 2003 yılında derneklerin federasyon çatısı altında toplandığını söyleyen Özşan, “Özellikle Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Kemal Baysak ve dernek başkanlarımızdan Şenay Biçer gibi büyüklerimiz her fırsatta bu yardımların toparlanmasına destek oldu. Bugün de Türkiye’nin her yerindeki derneklerimiz aracılığıyla bu yardımlar Bosna Hersek’e gitmeyi sürdürüyor” diye konuştu.
Olgun Atila: Avrupa'nın göbeğinde bunları yaşamak acı
Srebrenica’daki anma törenlerini yapıldığı anıt mezarda yaşananların büyük acı verdiğini belirten Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila ise, “Orada hissettiklerimiz burada hissettiklerimizin yüz katı. Büyük acı. Sözün bittiği yerdeyiz” dedi.
Avrupa’nın göbeğinde 1995’li yıllarda yaşanan bu acıların yanı sıra Azerbeycan’da Hocalı katliamında, Sivas’ta ve Srebrenica’ da büyük acılar yaşandığına değinen Atila sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün ülkemiz de ateş içerisinde, her gün evlatlarımızı kaybediyoruz, analar ağlıyor. Ama kadınlarımız ve annelerimiz çok önemli role sahip. Srebrenica anneleri bu katliamı dünyaya kabul ettirdiler, dünyayı dize getirdiler bizim o annelerden ders almamız gerekiyor. Biz bu acıları unutmayacağız bunlardan ders çıkaracağız ve Büyük Atatürk’ün Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesine sahip çıkarak her zamankinden daha fazla barışı istemek zorundayız. Aziz vatanımıza ve şehitlerimize layık olabilmek için biz de var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”