Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilmesinin 81.yılı dolayısıyla Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı’nca “Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı” konulu bir panel düzenlendi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Salonu gerçekleşen, moderatörlüğünü gazeteci Ayçe Dikmen’in yaptığı panele, Eski Bakan Işılay Saygın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ve Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş konuşmacı olarak katıldı.
Uyar: Önce kadın isteyecek
“Daha fazla kadın siyasetçi olsaydı, dünya çok daha iyi bir yer olurdu” diyerek konuşmasına başlayan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi partilerin kadınlara karşı ayrımcı duruşlarının yanı sıra, Türk toplumunun geleneksel ata erkil yapısı ve bence en önemli etken olan kadınların karar verme mekanizmalarında siyasal katılıma isteksizleri, parlamentoda kadın temsili oranının az olmasının önemli etkenlerindendir. Önce kadın isteyecek. Çünkü kadın isterse, başarır.Çünkü her şey hayal etmekle başlar. Bir şeyi gerçekten istemek için önce inanmak ve inanmak için de kendine güvenmek gerek. Bu duyguların altından kalkabilmek için de alt yapı çalışmalarının fedakarca ve itinayla gerçekleştirilmesi lazım. Yani okumak, araştırmak, eylem içinde olmak ve gözlemlemek gerek.Yaşam boyu eğitim felsefesini benimsemek bizleri, yalnızca siyasal alanda değil hayatımızın her alanında canlı ve yukarda tutacaktır.”
Böke: Kadınlar ölmek değil yaşamak istiyor
Dünyanın çok hızlı geliştiğini ve bundan da en fazla zararı kadınların gördüğünü belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke kadınların ölmek değil, yaşamak istediğini söyledi. Böke, konuşmasında şu konulara yer verdi:
“Bu değişimden kadınlar eğitim alanında, sağlık alanında, ekonomik özgürlükler alanında, şiddet görme alanında çok somut biçimde çok etkileniyor. Savaş Türkiye’nin kapısında ve savaş önce kadını etkiliyor. Bugün vermemiz gereken mücadele daha önemli ve daha güçlü olmak zorundadır. Kadınlar ölmek değil, yaşamak istiyor. Biz dışlanmak değil ortak olmak istiyoruz. Biz unutulmak değil kabul edilmek istiyoruz. Biz baskı değil özgürlük istiyoruz. Açıkçası biz kadınlar insan hakları istiyoruz. Biz kadınlar dünyayı kalın fırçalarla değil ince fırçalarla mezarlar değil çiçekler çizerek beslemek durumundayız. Maalesef kadın ailesinden, zamanından ve parasından vazgeçmek zorunda bırakılarak siyasete davet ediliyor. İşte önce çözmemiz gereken bu zemindeki eşitliktir. Eğer ailede eşitlik yoksa o zaman aileniz ve siyasetiniz arasında seçim yapmak zorunda kalıyorsunuz” dedi.
Saygın: Eşitsizlik devam ediyor
“Cinsiyet eşitsizliği konusunda çalışmalarımıza rağmen bugün hala eşitsizliğin üzülerek devam ettiği görmekteyiz” diyen Eski Bakan Işılay Saygın ise eşitsizliğin temelde ekonomi ile bağlantılı olduğunu söyledi. Saygın konuşmasında şunları söyledi: “Her ne kadar eşitsizlik insan hakları sorunu olsa da yapısal olarak temelde ekonomi ile de bağlantılıdır. Kadın erkek diye ülkemiz hiçbir zaman ikiye bölünmemelidir. Fakat doğumuzla batımız aramızda çok fark var. Ve bunu da eğitim ile aşabiliriz.”
Pekdaş: Daha çok çalışmamız gerek
Kadınların kaybettikçe köşesine çekildiğini anlatan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ise “Kaybede kaybede kazanmayı öğreneceğiz” diye konuştu.
Pekdaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadın Seçme ve Seçilme Hakkı’nın 81. Yılında yine birlikteyiz, yine çalışıyoruz. Ama gözüken o ki daha çok çalışmamız lazım. Mücadele ediyoruz. Bu mücadele Türkiye’de demokrasi mücadelesidir. O yüzden bizim de yolumuz uzun ve zorlu mücadele bizi bekliyor. Sadece yasaların değişmesi ile biz özgür yurttaşlar olmayacağız. Bu yasa değişikleri gerekli olan bir şeydir ama yeterli değildir. Kadınlar yurttaş olmalıdır, kadınlar birey olmalıdır. Demokrasi böyle gelecektir. Ama demokrasimizdeki sancılı süreç kadınlarımızı da etkiliyor. Kanunda eşitlik yazmanın yeterli olmadığını görüyoruz. Eşitsiniz diyorlar ama bizim ayağımızda prangalar var. Çocuklarımızı okuldan biz alıyoruz. Evimizi idare ediyoruz ve çalışıyoruz. Bunun yeterli olmadığını gördük. Bizler kadınlar gibi siyaset yapmayı öğrendik. Siyasetin normalinin de bu olmasını gerektiğini öğrendik. Kadınlar mücadelesi Türkiye demokrasisine çok şey kazandıracaktır.”
Konuşmaların ardından Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı tarafından panelistlere ve konuşmacılara günün anısına birer plaket verildi.