Meme kanseri, Türkiye’de ve dünyada her 7-8 kadından birinde görülüyor. Gelişen sağlık teknolojisi sayesinde cerrahi müdahale, pek çok kadının yaşamını kurtarıyor. Ancak cerrahi müdahalenin ardından uygulanan radyoterapi, kemoterapi, hormonoterapi gibi tedaviler sonrasında Lenfödem hastalığı görülüyor.
Lenfödem hastalığı ağrı, ağırlık hissi, yangı, karıncalanma, şişkinlik nedeniyle kadınların yaşam kalitesinde önemli kayba ve daha da önemlisi depresyon ve sosyal soyutlanmaya neden oluyor. İzmir Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Özlem Şener, meme kanserine yapılan cerrahi müdahale sonrasında meydana gelen Lenfödem hastalığına karşı klinik pilates yapılmasını öneriyor.
Lenfödem hastalığının cerrahi müdahaleden bir yıl sonra da 10-15 yıl sonra da görülebileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şener, “Bu tedaviye, cerrahi müdahale sonrası dikişler alındıktan sonra herhangi bir komplikasyon yoksa başlanabilir. Bu sayede belki de hastada Lenfödemin oluşmasının önüne geçilebilir” diyor. Lenfödem şişliğini azaltmak için "kompleks dekonjestif fizyoterapi” yönteminin yaklaşık 10-15 yıldır etkin olarak kullanıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Hülya Özlem Şener, şu bilgileri veriyor:
"Lenfödem şişliğini azaltmak için hastaya “manuel self drenaj masajı öğretiliyor. Egzersiz olarak da sadece etkilenen kola hareketler yaptırılıyor. Sadece meme ve kola yönelik değil, bütün vücudu harekete geçirecek bir egzersiz sisteminin kullanılması gerekiyor. Buna uygun yöntemler de pilates, yoga ve Thai chi olabilir. Ancak bu yöntemlerin uzun dönem sonuçları henüz tespit edilebilmiş değil."
Yrd. Doç. Dr. Şener, düzgünlük prensipleri, hareketlerde akışkanlık, konsantrasyon, kişiyi bulunduğu ana çeken bir süreç olarak tanımlanan pilates’in fizyoterapistler tarafından yaptırılmaması halinde sakatlanmalara neden olabileceği konusunda uyarıyor.