Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezinin bu işbirliği çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirdiği deprem çalışmasının sonuçları açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis salonunda yapılan İzmir Deprem Tehlikesi ve Önlemleri Çalıştayında, İzmir ve çevresinin depremselliği, zemini ve güvenli yapı tasarımı konuları uzmanlar tarafından masaya yatırıldı. İzmir metropolü ile Aliağa ve Menemen ilçelerinde güvenli yapı tasarımı için zeminin sismik davranışlarının modellenmesi konulu TÜBİTAK projesinin sonuçları da aynı toplantıda ele alındı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Muzaffer Tunçağ, İzmir Büyükşehir Belediyesinin afetle mücadelede öncü rol oynadığını, Boğaziçi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte 1999 yılında deprem master planı hazırladığını hatırlattı. Tunçağ, İzmirin dünyada RADİUS Projesinin (Deprem master planı) uygulandığı 7 kentten biri olduğuna dikkat çekti.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen İzmir metropolü ile Aliağa ve Menemen ilçelerinde güvenli yapı tasarımı için zeminin sismik davranışlarının modellenmesi konulu TÜBİTAK projesinin sonuçları hakkında bilgi veren Proje Yöneticisi Prof. Dr. Zafer Akçığ, 2007 yılında başlayan proje kapsamında Urladan başlayarak Körfezi çevreleyen bölgeye 16 adet deprem kayıt istasyonu koyduklarını söyledi. 2-3 yıllık periyotta şiddeti 1 ile 4 arasında değişen deprem sayısının 16 binin üzerinde ölçüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Akçığ, bu yılın 9 aylık sürecinde de 8 bin deprem tespit ettiklerini vurguladı. İzmirin aktif fay haritası hakkında bilgi veren Akçığ, Seferihisar, Gülbahçe, Tuzla ve Karaburun faylarının son dönemlerde etkin olduğunu ve ilk planda Seferihisarın öne çıktığına işaret etti.