Basın Konseyi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ne ilişkin ortak açıklamasında medyanın bugün tarihin en ağır baskısı altında olduğu vurgulandı. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen tarafından yapılan ortak açıklamada 24 Temmuz’un “imdat çanlarının çaldığı gün” olduğu belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
“Türk medyası bugün hiçbir dönemde olmadığı kadar kuşatma altındadır. Dünyada ifade ve basın özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 157. sıraya düşmüş bir ülkede 24 Temmuz imdat çanlarının çaldığı gündür.
Ülkenin çeşitli yerlerindeki cezaevlerinde gazeteci, yazar, düşünür, akademisyen, hukukçu çile doldururken, gazetecilik eleştirel yapısından giderek uzaklaştırılırken kendimizi aldatmayalım, gerçek gazetecilikten söz edilemez.
Tek sütunluk haber ve karikatür bile suçlu görülüp, halkın habere ulaşması engelleniyorsa, yazarı hapse atılıyorsa, neredeyse idama eş sayılan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları kolayca verilebiliyorsa neyin 24 Temmuz'unu kutlayacağız? Mahkemelerce hükmün açıklanması geri bırakılıp cezalar erteleniyorsa, 24 Temmuz'da ‘Hukuk nerede?’ diye haykırmalıyız.
Medyamız bugün tarihin en ağır baskısı altındadır. Baskılara karşı savunma gücü her açıdan kuşatılmıştır. Yüzde doksan beşi iktidar yanlısı haline getirilen medya, siyasi anlayışın dayanılmaz operasyonlarıyla el değiştirmeye devam ediyor. Geriye kalan yüzde beşin haberini gözlerken, sürekli birileri yalnızlaştırılmaları için kamu ilan - reklam ambargosuyla her türlü baskıyı devreye sokuyor.
Adaletsiz, eşit olmayan bu politika özellikle ulusal ve yerel basını dayanılmaz duruma düşürüyor. Gazetecilik yapma gayreti içinde çırpınan gazeteciler sözde andıçvari raporlarla fişleniyor, hedef gösteriliyor, neredeyse hain ilan ediliyor. Gazetecilere acımasızca saldıranlar cezalandırılmıyor, adeta ödüllendiriliyor, cesaretlendiriliyor.
Döviz kurlarının dizginlenememesi, SEKA'nın yok edilmesi, girdi fiyatlarının artması ile ulusal ve yerel medyanın can damarı olan üçüncü hamur kağıttan mahrum bırakılan gazeteler, kitapevleri birer birer kapanıyor. Haber yok sayılırken kültüre de gem vuruluyor.
Bugün 24 Temmuz. Tek isteğimiz var. elinizi basının üzerinden çekin. Basın özgürlüğünün evrensel standartlara ulaşabilmesi için sadece gazeteciler, medya çalışanları değil halkın da özgür habercilik için verilen çabalara ortak olmasını istiyoruz. Habere ve tutsak gazetecilere özgürlük istiyoruz. Gün mücadele günüdür. El ele vermeliyiz. 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günümüz kutlu olsun.”