Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter yaptığı yazılı açıklamada 2018 yılının ekonomik olaylarını değerlendirdi. 2019 yılına ilişkin öngörülerini de paylaşan İlter, içinden geçilen dönemin zorluğuna karşın iş dünyasının ümitsizliğe kapılma lüksünün bulunmadığına dikkat çekti.
Aktif ve fahri olmak üzere 650 dolayında üyesi bulunan; küçük, orta, büyük işletmelerden oluşan üç bini aşkın şirketi kapsayan, yaklaşık 110 bin kişiyi istihdam eden bir üretim gücünü temsil eden EGİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı İlter, mayıs ayından itibaren ülke olarak ekonomik sıkıntılar ile mücadele edildiğini söyledi.
İlter krizi tetikleyen unsurlar olarak yurt içi ve yurt dışı farklı etkenlerin yanında, idari, siyasi ve yönetişim alanında yapılan hataların ekonominin temellerini aşındırmasında önemli bir rol oynadığını vurguladı.
EGİAD Başkanı iş insanlarının yaşadığı sıkıntıyı özetlediği açıklamasında, “Bugün baktığımızda, nakit sıkışıklığı her sektörü etkiliyor. Bankalardaki kaynak sıkıntısı, bizlere finansmana erişimde güçlükler yaşatıyor. Kredi daralmasını en etkili şekilde hissediyoruz. 7-8 aylık dönemde faizler 12-13 puan, kur yüzde 40 arttı. Elektrik fiyatlarındaki yükseliş sanayicimizi zorluyor” dedi.
KOBİ’lerin sorunları büyük
Ekonominin can damarı olan KOBİ’ler için sorunların daha da ciddi ve kritik boyutta olduğunu belirten İlter, “KOBİ’ler ödeme ve tahsilat sorunları, konkordatolar ve KDV sorunları dahil bir dizi sorunla boğuşuyor. Reel sektör, yüksek enflasyon ve liradaki dalgalanma nedeniyle önünü görmekte zorlanıyor. Yüksek işsizlik ve enflasyon satın alma gücümüzü düşürmekte. Düşen talep ise şirketlerimizi daha da zora sokabilir. Finans sektörünün doğru araçlarla desteklenmesinin gündeme alınması ve reel sektör ile finans sektörünün sarmal halinde yaşadığı sorunlara engel olunması gerekmektedir” görüşünü paylaştı.
2019’da sert düşüş beklentisi
2019’a ilişkin ekonominin büyümesinde sert bir düşüşün kaçınılmaz olacağını dile getiren Aydın Buğra İlter, iyi bir öngörü ve doğru yönlendirme ile virajın daha kolay alınabileceğini belirtti. İlter “Küresel piyasalardaki son gelişmeler ile biraz zaman kazandık, bu dönemi doğru kullanırsak kısa süreli bir resesyonla badireyi atlatmamız mümkün. Bu noktadan sonra hayati olan konu, ekonomimizin tüketim ve kamu harcamalarına dayalı büyüme modelinden, sürdürülebilir katma değerli üretime dayalı bir büyüme modeline doğru evrilmesidir” öngörüsünde bulundu.
Ümitsizliğe kapılma lüksümüz yok
Mevcut ve dönemsel olumsuzluklara rağmen, ümitsizliğe kapılma lüksünün olmadığına da vurgu yapan İlter, “İş dünyasının ve özellikle biz genç iş insanlarının enseyi karartıp, ümitsizliğe düşme lüksü yoktur. İçinden geçmekte olduğumuz dönem, hepimizin şapkalarını çıkartıp önüne koyması, ekonomimizde, şirketlerimizde ve demokrasimizde yeniden yapılanma ve iyileştirme yapmamız açısından fırsatlar barındırmaktadır” dedi.
“Ekonomimizi sadece ekonomik reformlarla güçlendiremeyiz. Güçlü bir demokrasi olmadan, güçlü ekonomi söz konusu olamaz” görüşünü dile getiren İlter sözlerini şöyle sürdürdü: “Atılması gereken teknik adımların ötesinde, ekonominin ilacı daha fazla demokrasi, daha güçlü ve bağımsız kurumlar tesis edilmesi, liyakata dayalı sistemin güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğü ve Atatürk ilkelerine sıkı sıkıya sarılarak ilerlemek olacaktır. Tasarruf ve verimliliği arttıracak şekilde yeniden yapılanma ve ayrıca ekonomik unsurlarının yanında sosyal ve teknolojik unsurları da kapsayan sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde alınacak aksiyonlar ile içinde bulunduğumuz durumu fırsata çevirmek mümkündür.”
Ekonomiyi güçlendirmenin en iyi ve kalıcı yolunun şeffaf ve demokratik bir toplum düzeni kurmaktan geçtiğini kaydeden EGİAD Başkanı, “Bağımsız ve tarafsız yargı, özgür basın, kuvvetler ayrılığı bileşenleri ile hukuk devleti anlayışımızı güçlendirmemiz gerekmektedir. Hem yerli hem de yabancı yatırımcılar ile iş dünyası açısından, iş yapmaya ilişkin öngörülebilirliği arttırmamız zaruridir” dedi.