Bornova’da plan notu dönüştürülen 513 bin 442 metrekarelik alanla ilgili değişiklik, İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Şehircilik ilkelerine, plan tekniklerine ve imar mevzuatına uygun olmadığı yönündeki bilirkişi raporuna uyan mahkeme kararında, bölgede nüfus ve ulaşım yoğunluğunun artacağı görüşüne yer verildi.
Bornova ilçesinde Kazım Dirik Mahallesi’nde 358 ada, 155 sayılı parsel, konut dışı kentsel çalışma alanından ticaret konut alanına dönüştürülmüştü. Belirtilen parselde 700 dairenin yer alacağı ve 28 katlı projenin yaşama geçirilmesi planlanıyordu. İzmir 1. İdare Mahkemesi’ne götürülen plan notu değişikliği oy çokluğuyla durdurulmuştu.
Mahkeme, konuyla ilgili 31 Aralık 2017 tarihli ara kararıyla yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmasına karar vermişti. İnceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, özetle 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda dava konusu parselin, Konut Dışı Kentsel Kalkınma Alanı içinde olduğu belirtildi. Mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda aldığı kararda şu bilgilere yer verdi:
Bütüncül revizyon gerekli
“İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 12.08.2016 tarih ve 05.835 sayılı kararıyla kabul edilerek daha sonra onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin alt ölçekli imar planlarının 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararlarının noktasal bir imar planı değişikliği özelliği taşıdığı, plan değişikliği ile oluşacak 513 bin 442 metrekarelik yapı inşaat alanının yüzde 94 oranında konut olarak kullanımının hedeflenmekte olduğu belirlenmiştir.
Alanda yaşayacak nüfusun gereksinimi olan sosyal ve kültürel tesis alanları ile teknik altyapı alanlarının ayrılmadığı, imar planı değişikliğinin kamu yararı içermediği, bölgeye ilişkin yapılan parçacıl bir planlama kararı olduğu saptanarak, bölgenin konut ve ticaret alanı olarak belirlenmesinin bölgedeki nüfus ve ulaşım yoğunluğunu artıracağı öngörülmüştür.
Plan değişikliğinde ulaşım çözümlemelerine ilişkin herhangi bir düzenleme ve değerlendirme çalışmasının bulunmadığı görülmektedir.
Dava konusu alanda, bütüncül plan revizyonu yerine parçacıl plan değişikliği yapılmasının, imar mevzuatı planlama esasları ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı, alanda plan değişikliği öncesinde hiçbir konut alanı plan kararının bulunmaması nedeniyle planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, plan tekniklerine ve imar mevzuatına uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemlerin iptaline, İzmir Bölge İdaresi Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.”
Kamu yararı esas olmalı
Davayı açan Mimarlar Odası İzmir Şubesi yetkilileri ise parçacıl plan değişikliklerinin kamu yararını yok sayarak büyük projelerin önünü açma amacını taşıdığını belirterek, kentsel çalışma alanı olarak ayrılan bölgelere, halkın kullanımını ve yararını esas alan kamuya açık projelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti.