Türkiye’nin üçüncü büyük kentinde gece belli bir saatten sonra toplu ulaşım araçlarının son hareket saatini kaçırdınız mı yandınız. Gündüz zaman kaybına yol açan aksaklıklar, gecikmeler gece saatlerinde daha can sıkıcı hal alıyor. Karşıyaka’dan Üçkuyular’a doğru yol almaya çalışırken yaşanmış bir “ulaşamama” öyküsü.
Canımız sıkılınca “deniz havası almak iyi gelir” diyerek Göztepe sahiline inmek üzere eşimle evden çıktık. Arabamıza bindik, İnönü Caddesi’nden Mithatpaşa Caddesi’ne indik, oradan Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na çıkarak Göztepe sahiline eriştik. Çeşme yönüne doğru yol alırken Üçkuyular Arabalı Vapur İskelesi’ne vapurun yaklaştığını gördük. Vapurla karşıya geçme konusunda fikir birliğine vardık, “Biraz deniz havası alır, sıkıntımızı dağıtır rahatlarız” dedik.
İskeleye doğru yol alırken, “Arabayla değil de yaya mı gitsek? Karşıda park yeri bulmak zor olabilir. Hem daha özgür dolaşırız” diye konuşurken bir arabanın otoparktan çıktığını gördük. Güzel bir rastlantıydı. Hemen otoparka saptık ve zar zor bulunabilen yere arabamızı park ettik. Turnikeden geçip bindiğimiz vapur bir kaç dakika sonra hareket etti. Tatlı bir esintiyle Bostanlı’ya doğru yol alırken, nasıl bir macera yaşayacağımızdan elbette habersizdik.
Saat 18.25’de bindiğimiz vapurla yaklaşık yarım saatlik, esintisi bol keyifli bir yolculuktan sonra Bostanlı’ya geldik. İskeleden çıkıp alanı kat ettik, yolun karşısına geçtik ve Ataşehir yönüne giden tramvay durağına yürüdük. Birkaç dakika sonra gelen tramvayla, zaman sorunu olmaksızın, keyifle yol aldık. Atakent durağına yaklaşırken o yörede yaşayan ve uzun zamandır görüşmek istediğimiz arkadaşlarımız aklımıza geldi, iş yerlerini ziyaret etmek üzere tramvaydan indik.
Kısa süre yürüdükten sonra arkadaşımızın iş yerlerine ulaştık. Bizi içtenlikle karşılayan, büyük konukseverlikle ağırlayan arkadaşlarımızın iş yerindeki doyumsuz sohbet, Bostanlı’nın gözde restoranlarından birinde akşam yemeğinde de sürdü. Tatlı bir esintiyle limonata gibi havada yemeklerimizi yedik. Çaylarımızı yudumlarken saatin 23.00’e yaklaştığını fark ettik. Yola koyulmak için izin istedik, birlikte kalktık.
Bizi arabalarıyla Bostanlı Vapur İskelesi yakınına kadar getiren arkadaşlarımız, “Aracınızı nereye park ettiniz, yakınına bırakalım sizi?” diye sordu. “Yok, arabamız burada değil, Üçkuyular Vapur İskelesi’nin otoparkında” karşılığını verdik. Geldiğimiz gibi, vapurla karşıya geçip arabamızı alacak ve eve dönecektik. Bu saatte vapur olup olmadığını bilmediğini söyleyen arkadaşlar bizi Üçkuyular’a bırakmayı teklif etti. “Vapurla yarım saate karşıdayız. Körfez’i kat etmenize gerek yok. Siz rahat olun” dedik ve teşekkür edip onlarla vedalaştık.
İskeleye ulaştığımızda saat 23.10’u gösteriyordu. Ancak, Üçkuyular’a giden son arabalı vapurun saat 23.00’de kalktığını ve kıyıdan uzaklaştığını gördük. “Tamam, biz de Karşıyaka İskelesi’ne gider, oradan vapurla geçeriz Konak’a” dedik. Durağa geçtik, bir kaç dakika sonra gelen tramvaya bindik. Karşıyaka Vapur İskelesi’ne geldiğimizde saat yaklaşık 23.20’yi gösteriyordu. Baktık ki ışıkları söndürülen iskelenin kepenkleri çoktan inmiş. Karşıyaka’dan Konak’a vapur seferlerinin saat 23.00’de sona erdiğini böylece öğrenmiş olduk.
Son vapurları kaçırdığımıza göre, toplu taşımada iki seçeneğimiz olduğunu düşünüyorduk. Otobüsle Konak’a gidebilirdik ya da Karşıyaka Çarşısı’nın sonundaki istasyona yürüyüp İZBAN banliyö trenine binip yol alabilirdik. Tercihimizi otobüsten yana kullandık. “Çarşının sonuna kadar yürürken İZBAN’ın son seferini kaçırırız” endişesiyle otobüs peronlarına yöneldik.
Peronlar arasındaki dinlenme alanında yorgunluk çayı içen otobüs şoförlerine, “Konak’a otobüsler nereden kalkıyor?” diye sorduk. “Buradan Konak’a bu saatte otobüs seferi yok. Ancak Halkapınar aktarmaya gidebilirsiniz. Oradan gideceğiniz yere devam edersiniz” yanıtını alınca şaşırdık. Halkapınar otobüslerinin nereden ve saat kaçta kalktığı sorumuza, “Bostanlı İskelesi’nden kalkan 543 numaralı otobüse binmeniz gerek. Onun da bu saatte seferi var mı bilemeyiz” yanıtını alınca şaşkınlığımız büsbütün arttı.
Saat 23.30’u geçiyordu. On dakika kadar peronlarda bekledik. Derken 543 hat numaralı otobüs tıklım tıklım yolcusuyla önümüzde belirdi. “Son sefer” endişesiyle kalabalığa aldırmadan otobüse bindik. İzmir’in karanlık, sessizliğe bürünmüş çeperlerinden, kentin çehresini değiştiren yüksek katlı, ışıltılı ama soğuk gökdelenlerinin tezat görüntüleri arasında yaklaşık yarım saat süren bir yolculukla Halkapınar Aktarma Merkezi’ne geldik.
Kafamızda “Acaba bu saatte Fahrettin Altay Meydanı yönüne sefer var mıdır?” sorusuyla metro istasyonuna yöneldik. İstasyondaki kalabalık ve ışıklı göstergedeki süre bilgisi endişelerimizi dağıttı. Ardımızda 20 kadar durak bırakıp aktarma merkezine ulaşabildiğimize, metro seferlerinin sürdüğüne sevinip beklemeye koyulduk. Birkaç dakika sonra tren seti önümüzde belirdi. Gece yarısını geçmiştik, trene bindik ve Fahrettin Altay Meydanı’na doğru yol almaya başladık.
Fahrettin Altay Meydanı metro istasyonunda trenden inip yeryüzüne çıkmamız saat 00.30’u bulmuştu. Oradan kuş uçumu bir kilometre uzaklıktaki Üçkuyular Vapur İskelesi’ne gitmenin en pratik yolu tramvaya binmekti. Ancak tramvay seferleri saat 24.00’te sona ermişti. Bölgedeki devasa alışveriş merkezi inşaatı ve tramvay hattı, iskeleye taksiyle gitmemizi zorunlu kılıyordu.
Bir taksiye binip bizi Üçkuyular Vapur İskelesi’ne ulaştırmasını rica ettik. Bir kilometre uzağımızdaki otoparktan arabamızı alıp evimizin yolunu tutacaktık. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin önüne geldiğimizde bizi bir sürpriz bekliyordu. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na çıkacağımız 19/1 Sokak İZSU ekiplerinin çalışması nedeniyle kapatılmıştı.
Üçkuyular yönüne gitmek için yaklaşık iki kilometre ötedeki 95 Sokak’tan Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na dönülebilirdi. Taksi şöförüne devam etmesini söyledik. Gece saat 01.00’e geliyordu, yorulmuştuk, sıkılmıştık, “En iyisi arabamızı yarın alırız” diyerek taksiyi evimize yönlendirdik.
Ertesi gün
Ertesi gün, yapacağımız işleri, kent merkezindeki ziyaretleri planlayarak evden çıktık. İlk hedef, Üçkuyular Vapur İskelesi’nin otoparkına bir gün önce park ettiğimiz, gece bir türlü ulaşamadığımız arabamızı almaktı doğal olarak. Taksiye binerek gitmeyi önerdim, eşim, “Otobüsle gidelim. Hepi topu yarım saatlik mesafe” diye karşı çıktı. Amerikan Koleji önündeki otobüs durağına yöneldik.
Duraktaki ışıklı göstergede 4 dakika yazmasına karşın, yaklaşık 15 dakika sonra bir elektrikli otobüs göründü uzaktan. Tabelasında “Fahrettin Altay Aktarma Merkezi” yazan otobüse bindik, serin ortamda ve trafiğin el verdiği hızla yol almaya başladık. Göztepe Stadı durağında yolcu indirmek için duran otobüsün arkasından “tak” diye bir ses duyuldu. Şoför el frenini çekerek otobüsten indi. Arka kapının açma – kapama mekanizmasından demir parça yerinden çıkıp zemine düşmüştü.
Şoförün araçtaki bir başka meslektaşıyla yaptığı, “Sefere devam edelim mi, yoksa yolcuları indirelim mi?” fikir tartışması, “Devam edelim”le son buldu. Yaklaşık on dakikalık zaman kaybının ardından, Üçkuyular eski pazar yerinde ineceğimizi sandığımız otobüs, dönüp Oyak Sitesi’ne doğru yol almasın mı?
İlk durakta, Meydan durağında otobüsten inerek Fahrettin Altay tramvay durağına yöneldik. Orada da yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra gelen tramvaya bindik. Bir kaç dakika sonra Üçkuyular durağına geldik. Tramvaydan inip yürüyerek yolun karşısına geçtik, Üçkuyular Arabalı Vapur İskelesi’ne gittik. Bu sefer park ettiğimiz arabamıza ulaşmayı başarmıştık. Eşimin “yarım saatte varırız” dediği Amerikan Koleji – Üçkuyular İskelesi arasındaki 3,2 kilometrelik mesafeyi bir saati aşkın sürede ancak kat edebilmiştik.
Genellikle özel aracımızdan çok toplu taşım araçlarını tercih ederiz. Gündüz zaman kaybı yakınmalarına yol açan aksaklıkların geceye yansıması ise gerçekten çok can sıkıcı. İnsan sormadan edemiyor; Türkiye’nin üçüncü büyük kentinde saat 23.00’ten sonra ulaşım bu kadar zor ve zorlu mu olmalı? Bu kentte yaşayan engelliler, yaşlı bireyler, çocuklular toplu ulaşım araçlarıyla bu mesafeleri nasıl kat eder, bu yolculukları nasıl yapar? Yaşam tarzına herkesin imrendiği İzmir’de, ulaşım sistemindeki aksaklıklar kentin ekonomik ve sosyal yapısını nasıl etkiler? Kentlilerin büyük çoğunluğunu ilgilendiren sorunların ve yakınmaların yoğunlaşmasının bedelini siyaseten kim, nasıl öder?
Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kent-Yaşam” yazıları:
- Bir Karşıyaka Beyefendisi: Ahmet Kemal Baysak
- Ahmed Adnan Saygun’un müzikle tanıştığı okul restore ediliyor
- Açıköğretimde ikinci üniversite programları ilgi görüyor
- İzmir’in gündüz yaşam ve bakım evlerine ihtiyacı var
- 30 Eylül Çeviri Günü’nde çevirmenlere birlik çağrısı
- Forbes Köşkü “Levanten Kültür Merkezi” Olur Mu?
- Portekiz Sinagogu’nun tarihine ışık tutan makale
- Urla’daki kooperatifçi kadınların sosyal medya başarısı
- Biz Trilye’deyken…
- Üreten kadının kaygısı sürdürülebilirlik
- Ege Medeniyetleri Müzesi bir başka bahara mı kaldı?
- Travel Turkey uzak rotalardan ülkeleri ağırladı
- İzmir’de Demiryolları’nın belleği yenilendi
- Prof. Dr. Harzadın: Çocuklara süt yerine kefir ya da ayran içirin
- İzmir’e UNESCO bölgesel merkezi kurulacak
- Dünyada 14 milyon kişi enfeksiyondan yaşamını yitiriyor
- Hayalleri bir diplomaya sığmayanlar için ikinci üniversite fırsatı
- Gaziantep gastronominin başkenti olmaya aday
- İzmir inanç turizminde markalaşma yolunda
- Gaziantep gastronomi turizminde örnek kent
- Dünya Mirası Bergama Berlin’de
- İzmir Kuş Cenneti ve Flamingolar önemli
- Nefret yerine diploma vermek
- Mavi Bayraklı halk plajları engellilere uygun hale gelecek
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 4
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 3
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 2
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 1
- İzmir’den direkt uçuş Bosna’yla ticareti geliştirir
- Geleneksel okçuluğa ilgi artıyor
- Girişimci kadınların hepsi buraya
- Söz uçar yazı kalır
- Sigarayla ilgili her türlü yasağa evet
- Nysa Antik Kenti keşfedilmeyi bekliyor
- Bakan Ersoy: İzmir’in hub olması imkansız
- İzmir’in sembol otelleri: Meserret ile Şükran
- Bir havacılık sevdalısı
- İzmir’in rotası turizme çevrilmeli
- Ödemiş Ticaret Odası ticaret tarihine ışık tutacak
- Dağlı: Toplumdaki makinist algısı değişmeli
- Ulamış Türkiye’ye rol model olacak
- İzmir tren müzesi zenginleşiyor
- Bu kentte gece yol almak daha zor
- Dünya Asteroid Günü’nü duymuş muydunuz?
- Demiryolları fuarı İzmir’e geç bile kaldı
- TCDD’nin eserleri Ankara’dan İzmir’e
- Şehirlerini tanıtıp hayallerine uçacaklar
- Çin pazarı umut vaat ediyor
- TÜROFED Başkanı Ayık: Yurt dışı seyahatler daralabilir
- Afrodit aşkına
- Görme engelli öğrencinin yol arkadaşı Orbit
- Tarık Dursun K’nın izlerini sürdük
- İzmir’den dünyaya üretim
- İki yakanın turizmcileri işbirliği arayışında
- Sürdürülebilir turizm her yere lazım
- İzmir sağlık müzesi için ne bekliyor?
- Mermer Fuarı’nın görkemi
- Fabrika tramvayları da besliyordu
- Elektrik Fabrikası gündemden düşmüyor
- Tarihi Elektrik Fabrikası kentin gündeminde
- Kemikler sevmenin yolu kalsiyum, D vitamini, egzersizden geçiyor
- Osteoporoz belimizi büküyor
- Ekonomi gazetecileri Kartepe’de buluştu
- İnanç turizmine inansak İzmir turizmi yol alır
- Amatör telsizcilik yaygınlaşıyor
- İzmir sanayisinin ulu çınarı Baysak
- Karne hediyeniz İzmir olsun
- Nergis kokulu Karaburun turu
- Ege Medeniyetleri Müzesi için düğmeye basıldı
- 2017’de paylaşamadıklarımı yazdım
- İzmir bisiklet turizmi için hazırlanıyor
- Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme gerek
- Turizm sektörü arayışını Travel Turkey’de sürdürdü
- Gruşçu: İzmirli’nin sesine kulak verme zamanı
- Etnoğrafya Müzesi’nin hali iç sızlatıyor
- Organ bağışı en önemli miras
- Srebrenica’dan İzmir’e dostluk köprüsü
- Prof. Dr. Berber: Kadın haklarında geriye dönüş var
- Tip 1 diyabet hiç bir şeye engel değil
- Damlacık’ın üstü virane, altı Roma villası
- Yavaş şehir hızlanıyor
- Alzheimer hastaları için huzurevi şart
- Anıları çalan hırsız: Alzheimer
- Plajlar kentlerden daha engelsiz
- Ruslar İzmir’e doyar mı?
- Ünlütürk: Domatese takılmayalım alan çok geniş
- Kentin kaderini değiştiren kitap
- Bosna’daki kardeş kentler işbirliği için bekliyor
- Üstünden 22 yıl da geçse bu acı dinmez
- Bosna’daki savaş ve soykırım kurbanları anıldı
- Barışın değerini fotoğraflarıyla anlatıyorlar
- Afet gelmeden harekete geçmeli
- “Yalnız kaldık Damlacık’ta” – 2
- Damlacık bir damlacık kaldı – 1
- Şeker çocukların kalbi bu dernekte atıyor
- Kontrolsüz diyabete dikkat!
- Balçova’nın Asklepionunun adı var kendi yok
- İzmir’i anlatmak için el ele verdiler
- Zeytinyağı ve enginarın tatlı buluşması
- Turizm Haftası istek ve önerilerle son buldu
- Selim Yaşar: Otizmli çocuğa terzi usulü eğitim gerek
- Foça’da polis halkla iç içe
- Turizmde online seyahat pazarı tartışması
- Bakan anlattı turizmciler dinledi
- Turizmciler endişeli ama umutsuz değil
- Kadınlar isterse kan sorunu biter
- Otizmdeki hızlı artışa dikkat
- Planlama konusu tamamlanırsa İzmir uçar
- “ÇİM” istismara uğrayan çocukların yanında
- Çocuk istismarı yüzümüzü kızartıyor
- Restorasyon korumayla bir bütün
- Verem hala korkutucu bir hastalık
- Fotoğraf karesindeki Kubilay
- Lavanta kokusu sarsın dört bir yanı
- Turizm fuarı Türkiye panoraması
- Keyifli bir hafta sonu rotası: Ödemiş
- Zeytin ağaçları UNESCO Miras Listesi’ne girecek
- Türkiye’de acilen diyabet hastanesi açılmalı
- Engelsizmir gelenekselleşmeli
- Kültürpark yeşil kalsın
- Afetlerin görünmez kahramanları
- İş kadınları Fuar İzmir’de buluştu
- Yoğun bakım gerektiren tarihi yapılar
- Diyabette mucize sensin, istersen yenersin!
- İzmir’in örnek kıdemli vatandaşları
- Turizmdeki çöküş müzeleri de vurdu
- Memleket Hastanesi 165 yıldır şifa veriyor
- İzmir’de imecenin adı KİTVAK
- Memleket Hastanesi müze olmayı bekliyor
- 112 yaşam kurtarır
- Müzik sektörü de turizmci gibi destek bekliyor
- Behçet Uz’un Kültürpark’ı
- Kültürpark’la soluk alalım
- Ne olacak bu İzmir turizminin hali?
- Onur sekiz aydır bağış bekliyor
- Erzincanlı da Başbakan’dan iş bekliyor
- İzmir eğitiminin 93 yıllık çınarı
- Konak Belediyesi’nden Tarık Dursun K’ya vefa
- İzmir tanınmıyor ay balam
- Bir oyun fabrikası
- “Şu anda Moskova’da Türk olmak istemezdim”
- Ayak parmaklarının ucunda bir yaşam
- Otizm eğitiminde deneyimler paylaşılmalı
- İşadamı Selim Yaşar’dan otizm farkındalığı çağrısı
- Hisarcıklıoğlu: 2016 kolay bir yıl olmayacak
- Satrancın parlayan yıldızı
- Marble sektörü yüzde 50 mutlu etti
- Havralar bölgesi yenilenmeyi bekliyor
- İZKA\’dan kente tanıtım desteği
- Sağlık turizmi sektörün yaralarını sarmaya aday
- Turizm eğitiminin vahası: Balçova TUREM
- Topal: Alışveriş merkezleri Kemeraltı\’nı çökertiyor
- ETİK İzmirliliği belgeleyecek
- Otelcilerden Travel Turkey tepkisi
- Osman Bayatlı’nın adı Arkeoloji Müzesi’ne yakışır
- Bergama belleğini ona borçlu
- 2015 yılında kenti ve yaşamı anlatmışız
- İzmir\’in unutulmaz markası GırGır
- Bosna Hersek\’te yaşanan soykırım unutulmaz
- Soykırımı kanıtlamaya adanmış bir yaşam
- Çelenk\’in hedefi: Daha çok tur, daha çok iş
- Antik Roma Tiyatrosu gün ışığına çıkarılıyor
- 200 yıllık parohetler Yahudi kültürel mirası
- Tire eşsiz bir açık hava müzesi
- İzmir\’in çok kültürlü semti Karataş
- Otizmli Recep artık üniversite öğrencisi
- Borovac: Göç büyük bir travma
- Atatürk\’ün anısı müzede yaşatılıyor
- İzmir\’e dijital arşiv gerekli
- Fotoğraf yarınlara miras olacak
- Dünyaya bir de Yakın\’dan bakın
- Mizah içimizdeki hoşgörüyü çıkartmanın yolu
- Eski İzmir\’in semtleri öksüz kaldı
- Acıların kenti Srebrenica
- Avrupa\’nın Kudüs\’ü Sarajevo
- Sevdalinkalar ülkesi Bosna Hersek
- Öğretmene veda
- 20 yıldır bitmeyen acı: Srebrenica
- Roma bir açık hava müzesi
- Denizli\’de bir heykel akademisi
- Hikayesi olan ürünler \”Latona\”da buluşuyor
- Bergama\’ya \”sağlık müzesi\” gerek (3)
- Bergama\’da yerel girişimciler çoğalıyor (2)
- Bergama seni çağırıyor (1)
- Hedef: Yaya ölümlerine son vermek
- İş güvenliğinde alacak daha çok yolumuz var
- Din turizminde yeni durak: Laodikya Antik Kenti
- Bu kalp seni unutur mu?
- Artık güç girişimci kadınlarda
- “2015 yılı düşe kalka geçecek”
- Bornova: İzmir’in kültür durağı
- Köstem Zeytinyağı Müzesi
- Onun işi düve ithalatı
- İzmir havacılığa her zaman duyarlı
- İzmirli devrimcilerin hikayesi
- Ayşe Mayda: Güzel İzmir’in zarif tanığı
- İhracat İzmir’in geleneğinde var
- Oryantalist eserler müzesi İzmir’e zenginlik katar
- İyilik bu kapının ardında
- İzmirlinin başvuru kaynağı: Kent Ansiklopedisi
- İzmir’in azizleri iki yakayı birleştirecek
- En son ne zaman trene bindiniz?
- Hayalin gerçeğe dönüştüğü toplantı
- Zeynep’in glutensiz krakerleri
- Turizm Fuarı’nda Yunan Adaları rüzgarı
- Ebru sanatı dünya kültürel mirası
- Diyabetli nüfus giderek artıyor
- Demiryolculara AB desteğiyle uzaktan eğitim
- Ankara Garı’nda bir Cumhuriyet istasyonu
- Sığacık ranta yenik düşmesin
- Kadim dost Mardin
- Basmane: Mücevhere dönmeyi bekleyen cevher
- Karahocagil: İzmirliler’i GAP bölgesine bekliyoruz
- İzmir semalarında rekabet artıyor
- Dünya iyilik hareketinin merkezi Şanlıurfa
- Surlar içinde saklı kalmış mücevher: Diyarbakır
- Sakız ağacından altın damlıyor
- Tire’de tarihe saygı ile kaygı iç içe
- Nohutalan Kavun Festivali’ne davetlisiniz
- Atatürk’ün denizdeki yadigarı: Savarona
- Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz
- Fuarın önündeki gazetenin kalbe işleyen kokusu
- Şimdi lavanta zamanı
- İzmir’de yeşeren yeni bir kalem
- Organik pazarda sınıfta mı kaldık?
- 67 yıldır yoksullar için çalışıyorlar
- Öykülerin izinde Smyrna’dan İzmir’e
- Akademisyenlik ve kültürel mirasa sahip çıkmak
- Taşta çiçek açar mı?
- “Cesur ol, hayal et, yenilik için harekete geç”
- Tuz turizmi… Neden olmasın?
- Srebrenica Anneleri İzmir’le kucaklaştı
- Bayındır’ın çiceğinde kadının eli var
- İzmir öncelikle turizmi çeşitlendirmeli
- Kent merkezindeki arkeolojik vaha
- Doğal yaşam ve doğal ürünler bu fuarlarda buluştu
- Karşıyaka İstasyonu müze olmayı bekliyor
- Dünyanın taşı 20 yıldır Marble’da ağırlanıyor
- Ödemiş’in belleğine keyifli bir yolculuk
- 8 bin 500 yıl öncesine merhaba
- İstanbul Boğazı’nı Marmaray’la geçmek
- Vaat etmeyin, engelliler için harekete geçin
- Evi de gönlü de Basmane’de…
- “Fuarlarda profesyonel rehberlerden yararlanın”
- Soykırımı unutturmayan sürekli sergi
- Uykumuz kaçıyor kazalar hastalıklar artıyor
- Hiperaktif çocuk dahi mi, hasta mı?
- Sıra dışı tatil isteyenlerin rotası Uzakdoğu
- Basmane’nin saklı değeri: Gülay Beşikçi
- İzmir’i geziyor, araştırıyor ve yeniden keşfediyorlar…
- İzmir\’in edebiyat çınarı Tarık Dursun K.
- Demiryolu eğitiminin parlayan yıldızı: Refahiye MYO
- Atölyeden sanat merkezine
- Uzmanlık alanı İzmir
- Gündemde şiddet gören kadın var
- Eskişehir, parklarıyla, sosyal alanlarıyla göz kamaştırıyor
- Demiryollarının babası Behiç Erkin’e vefa borcumuz var
- İstenirse engelsiz yaşam mümkün
- Güz günlerinde Bodrum
- Folik asitli ekmek spina bifidaya önlem
- Sakin Şehir Halfeti’yi görmelisiniz…
- Göbeklitepe Höyüğü 12 bin yıl öncesine tarihleniyor
- Kız çocuklarının eğitimi hala büyük sorun
- İzmir GAP pamuğunun ihraç kapısı
- Dostluğun kalbindeki kent Şanlıurfa
- Bosna Hersek bu tünelle yaşam buldu
- Hoşgörünün kenti Mardin
- Barışa susayan kent: Diyarbakır
- İzmir Fuarı’nın kadın girişimcileri
- Bosna Hersek’te kardeş köyümüz var
- Başçarşı’dan Kemeraltı’na selam var
- Engelliye turistik tesis engeli
- Sirkeci Tren Garı Müzesi
- Keçe sanatı Doğanbey Köyü’nde yaşam buluyor
- Dokuz Eylül Acil Tıp Türkiye’ye örnek
- Bergama’da tarih üç boyutlu canlanıyor
- Yamaç Evler’i görmeden eve dönme
- Orada bir müze var uzakta
- Klazomen Tahaffuzhanesi müze olmayı bekliyor
- Seferihisar Cittaslow çıtasını yükseltti
- İzmir’de her yer Taksim
- Baysak fahri ama farklı konsolos
- Arap baharı bitti, Avrupalı yolcu gitti
- “Sevdamız Girişimcilik”
- Dumansız hava sahası hastane bahçesini de kapsayacak
- Yeni dönemde kadının gücü daha çok hissedilecek
- Türkiye’ye borcunu ödemek için Türkçe öğrenmek
- Otizmin ilacı, sevgi, sabır ve yoğun eğitim
- Seferihisar’ın çınarları buluştu
- TÜRGÖK bizim ışığımız, penceremiz
- Şekersiz tatlı yaşamak zor, ama olanaksız değil
- Birbiriyle asla bağdaşmayan iki kelime: Çocuk ve suç
- Depreme ne kadar hazırız?
- Demiryolları’nın belleğine küçük bir yolculuk
- Şarap turizmi rotasında önemli bir durak: 7 Bilgeler
- Fuarcılığın yanında hepsi birer tanıtım elçisi
- Turizmciler EMITT 2013’te buluştu
- Venedik’te karnaval zamanı
- Kilizman’dan Kızılbahçe’ye: Tarih içinde Güzelbahçe
- Vizesiz Balkanlar sizi bekliyor
- Şehit Koblay Efendinin şapkası
- İzmir’de Travel Turkey esintisi
- Seferihisar’daki şenlikler değişimleri başlatıyor
- Sayın Başkanlar, Basmane ölüyor, farkında mısınız?
- Gıda krizi ve tohum takası
- Basmane Günleri yeniden…
- Kocaoğlu Berlin’de InnoTrans trenini kaçırmış
- İzmir’in unutulan bağış uçakları
- Fatmagül Roma Villaları’nda yaşasaydı
- Yaprak dökümü…
- Malum konu… Bölüm – 3
- Berlin Turizm Borsası’nda İzmir farkındalığı yaratmak
- Fark yaratmak…
- Güneş topla EXPO için
- Sevgisiyle öldüren kocalar, sevgililer…
- Travel Turkey Fuarı’nın ardından
- Turizm profesyonelleri bu yıl KOSGEB desteğinden yoksun
- Demiryolcu: Tekerlek her koşulda dönmeli
- İnfaz kurumları standlarını görmelisiniz
- Deprem gerçeği ve hayata tutunmak
- İzmir, potansiyeli yüksek işlenmemiş bir elmas
- Kadın girişimcilerin ürünleri gitti gidiyor!
- İzmir, yabancılara görücüye çıktı
- Bağlamanın virtiözüne anma…
- Living İzmir’de
- Daha önceleri neredeydiniz?
- Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşma
- Esin Yılmaz’ın ardından
- Kadınlar Günü’nün ardından
- İzmir, dünyanın iş kadınını ağırlamayı hedefliyor
- İzmir turizmine ETİK dinamizmi
- Pozitif ayrımcılıkta EBSO projeleriyle ipi göğüsledi
- İzmirli size çok kızgın Aziz Bey
- Köklerinin peşinde yollara düşmek
- Turizmcinin rüyası
- Bayramyeri pazaryeri, pazaryeri Bayramyeri
- Akhisarlı zeytin ihracatçısının talebi “DİR”
- Savarona Türk mermerinin gösteri alanı
- Kokular… İzmir… Fuar…
- Bosna, sözünde duracak Türk yatırımcılarını bekliyor
- Allah’a emanet Bosna…
- Kent-Yaşam’la yaşamak…
- Çiftçi kadınlar örgütleniyor, güçbirliği yapıyor
- Sandık kokulu kadın: Sabiha Tansuğ
- Bu ülkede babalar günü kutlanmasın artık…
- Soyer: Beni yalnız bırakmayın
- Mermer fuarı, İzmir’e can suyu oldu
- Kadın gazeteciler Kocaoğlu ile buluştuğunda
- Kadınlar örgütleniyor, semtevleri kooperatifleşiyor
- Halkın üniversitesi, sağlığımıza ışık tutuyor
- Yeni bir kampanyaya ihtiyacımız var…
- Kadınlar yaptığını hediye etmek istemiyor artık
- Bigalı kadınların kooperatifleri rol model
- Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı izlenimleri
- İnanç turizmi İzmir için bir şans
- Şimdi zeytin hasat zamanı
- İzmirli samimi olanla olmayanı ayırt eder
- Yaşlılar gençlere iş olanağı yaratıyor
- Kent elden gidiyor, uyuyoruz
- Dostlara…
- Ya tusunami olsaydı
- Organik tarımcılar bizim için fuardalar
- Kendi güvenliğinizi kendiniz sağlayın
- Egeli “12 dev adam” Bakan’dan ne istedi?
- Rehber kitabımla İzmir
- Baz istasyonları kanser yapmıyor(muş)
- “Amerika ile iş yapmak isteyen kadınlar bize gelsin”
- Boşnakların büyük aile yemeği:Teferiç
- Kadınlar haklarını öğrendi, şimdi öğretecekler
- Yerel medya sorunlarını tartışıyor
- Beklenen fuar: Marble
- Emeğin karşılığını almak güçleşti
- İzTO seçimlerinde farklı renkler
- Kapıyı çalan kim?
- Bu kentin çok kültürlü olduğunu unutanlar
- İzmir vefasız çıktı Dario…
- Bi daha… Bi daha…
- Karacasulu Edibe ve Hüseyin öğretmen
- İzlediğimiz bu filmde daha önce ben de oynadım…
- Umudumuz taşlara kaldı
- İzmir’in reklam pastasında internetin payı
- İzmir’de ticari hayatın özeti İDES’te…
- İzmirli iş kadınlarının örgütlenme çabası
- Turizmde nereden nereye?
- Yak kınayı, al hanımı
- Bir birincilik öyküsü..
- DÖSİM’in halıları Ege’den
- Kentin caddelerine adını verenleri tanıyor musunuz?
- Mermerin kalbi Afyon’da atıyor
- Uçan Süpürge’yle İzmir
- Markalarını kaybeden kent İzmir
- Yılın annesi kim?
- Devren kiralık lokanta
- “Ey Türkler, uyumayın!”
- Özgüven yılın belediye başkanı
- İzmir turizmi kırmızı alarmda
- Tüketicinin hakkını koruyan bir adım öne çıkar
- Taş yerinde ağır
- Fenerbahçe’nin Bosna Hersek bayrağına ilgisi
- Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı
- Görülmeyen Gazete
- Yeni bir yol bulmak…
- Yeni bir yol bulmak
- Sigara yasağı hemen başlasın
- Razıysan gel benimle
- İzmir mermer üssü olma yolunda
- 35 yıllık emeğin paylaşımı
- Hedef göstermek
- Dikili’siz EXPO olur mu?
- Bugün çalışan gazetecilerin günü
- Yılbaşından izlenimler
- Karaburun kadın kooperatifi destek bekliyor
- Gecikmiş bir fuar: Turizm Fuarı
- İzmir, fakirlerini unutmasın
- Özel Okullar Birliği Derneği:
- Mermer ve doğaltaş sektörü darboğazda
- Sağlıklı ekmek yiyebilmek için
- Depresyonda mıyız?
- Çocuk Kitapları Haftası
- Biri çocuklara olanları anlatsın…
- Bize bir EXPO yetmez
- Kuki ölmüş…
- Şu fikrin daha ucuzu yok mu?
- Bilim her yerde
- Uçan Süpürge
- Mesleğimize nitelik getirir mi?
- DÖSİM’i biliyor musunuz?
- Bir şey değişir, her şey değişir
- Bir İzmir klasiği : Fuar
- Dikili’de şenlik zamanı
- 17 Ağustos ve mahalle afet gönüllüleri
- Tuvaletler bizim aynamız
- Umutsuz işsizler
- Reklamların ardında kalanlar
- Geleceğimizi karartıyoruz
- Bağımsızlar da bir şeyler yapabilir…
- Bağımsız İletişim Ortamı
- İzmir’in geleceği turizmde
- Tatmadan alma abla!
- “Paylaşmayı öğrendim”
- Kime oy vereceğimi biliyorum
- Yakmadan bir düşün istersen…
- RTE’nin öfkesi kitaplaştı…
- Helal olsun İzmir sana…
- Gelin canlar bir olalım
- Tepekule’de örnek uygulama
- İzmir’de sivil toplum hayatı
- İzmir’deki matbaacılar ışığı nasıl bulacak?
- Ekonomi Muhabirleri Derneği, İzmir’de, yeniden…
- Kadınlara değer vermek
- Anahtarınızı marketin elemanına emanet eder misiniz?
- Kadınlar Günü üzerine erkekçe düşünceler
- Mektupların yerine ulaşması için pul yetmiyor
- Sigara kime kazandırır kime kaybettirir?
- Aşkı mektupla dile getirmek mi?
- Kaldırımlar araçlarınsa, yayalar yollara!
- Medyaya sosyal sorumluluğunu anımsatan kampanya
- İlle de mermer ama çevreyi katletmeden
- Zamanın durduğu sokaklar
- Tasarıma saygı
- Birazcık umut
- Kurbanımı nereye bağışlasam?
- Yerli malı mı? O da ne?
- Kola takılan kasklar
- Sağlık ocağım kapatılmasın!
- Zehir Danışma Merkezi
- Bir lokma mantar uğruna ölmek…
- Belediye otobüslerimiz
- Bayramın ardından…
- Olimpiyat Evleri’nden yükselen sesler
- Mermerciler pupa yelken
- Burs arıyorum, lütfen destek verin!
- Unutmak için bir nedeni var! Çünkü o, Alzheimer hastası
- Magazin muhabirinin jesti
- Örgütlü olmak iyidir
- Ödemiş’ten ötesi Bademli köyü
- Kirlenmek güzeldir, ya maliyeti?
- Kurumsallaşma herkese lazım, mermerciler için zorunluluk
- Bu yıl fuarımız da organik
- Mermerciler ve turizmciler el ele verse
- Kiracı olmak zor zanaat!
- Acıların üzerine umutla bir gelecek kurmak
- Gazeteci yok, halkla ilişkiler uzmanı verelim
- Taş ve kağıda şekil vermek bir olur mu?
- Kent Yaşam’la yaşam
- Kentimizde turist olmak
- Nar ağacı, narsız olur mu?
- Kemeraltı Hep Ayakta Kalmalı
- Yeter ki İsteyelim, Terlikle Bile Yürünür
- Bilgi Yoksa, Dedikodu Var!
- Canımı iste, vereyim
- Haftaların çakışması
- Binanız depreme dayanıklı mı?
- Ev alırken de satarken de dikkat
- Özel hastanede devlet hastası olmak
- Yoğurt doğal, değil mi?
- İlerleyelim beyler!
- Ambalajı kendinden ürün : Yumurta
- Dersane sanal, başarı gerçek
- Kadınlar Günü
- Özürlü kartı alabilmek
- Bayat ekmekten yemek yarışması
- Dikili’de kadınlar adına güzel gelişmeler
- Söz biter, hatıralar kalır
- ÇYDD : Çağdaş eğitim köprüsü
- İtinayla hasta bakılır
- Sözün bittiği yer
- Kış gribi, kuş gribi ve kuş gözlemcileri
- Ev sahibi olmak hayal olmaktan çıkacak mı?
- Gaz lambasına geri dönüş…
- Görme özürlüler, okuma özürlülere örnek
- Rehberlikle Bu Ay
- Reklamcılık eğitimle gelişecek, ama nasıl?
- Burası başka bir coğrafya
- Bu yollar, bu kenti taşımıyor artık
- Resmini duvara asmak yetmez
- Kardeşlikten boşanmak
- Silahsa, oyuncak değildir…
- Gündeminiz değişir…
- ABİGEM, KOBİ’lere ufuk açıyor
- Röfleli saçlarla öğrenci olmak
- Yardımlaşma
- Püf noktası
- Altın Eller Sokağı
- Sadece köftesini anlatmak Tire’ye haksızlık olur
- Bir kent gezisi
- Okullar için ziller çalmaya başladı
- Acil durum çantası
- Sardes Gymnasium’u Universiade sporcularını bekliyor
- Cennetçeşme’nin başına Universiade kondu
- Şimdi yollara çıkmak lazım
- Bebek dostu hastanede bebeğini yitirmek
- Kurumsallaşmak… 50. yılda da olsa mümkün
- Hem sivil hem örgütlü olmak
- Geri dönüşüm işinde çalışanlar nasıl geri kazanılacak?
- İncik boncuktan para kazanmak
- Bu kez İzmir kazanacak
- Kentler çocuklarındır, yeter ki biz önlerini açalım
- En iyisi hiç başlamamak
- Fakir Babasının Son Dileği
- İzmirlilerin açık kürsüsü : Rekor
- Eczaneden, semt danışma merkezine…
- Hala Bir Çiçek Yeter
- Çiçekçiler grev yaparsa ne olur?
- Çığ gibi büyüyecektik, bir baktık ki eriyivermişiz…
- Kampanyaları bırak, etikete bak…
- Vatan uğruna yitirilmiş hayatlar albümü
- Bu posta, aslında hepimize geldi
- Simit saraya taşındı
- Pes etmek yok!
- İş deneyimi üniversitede de kazanılabiliyor
- Ekmek poşete ne zaman girecek?
- Güreşi Kazanmak İçin Mindere İnmek
- “Şer” olmadan “hayır” olmaz mı?
- Zamanın tanıkları saat kuleleri
- Teyzeler Anne Yarısı Değil mi?
- İnternetteki yerel medya
- İzmir’in Veremle Savaşı
- Kurumsallaşma yolunda aile şirketleri
- İçi Doldurulamayan Halkla İlişkiler Şeması
- Kaldırımlar yayaların mı?
- Bir Zeytin Toplama Makinesi Öyküsü
- Engelliler Otobüsü
- Mezarlıklarda Bayram Telaşı
- Kandahar’dan İzmir’e
- Evde Otomobilde Sokakta Malum Konu
- Tanıtım Sektöründe Bir Şeyler Oluyor
- Yaşasın ADSL, Yaşasın Ucuz Internet
- Görece Neden Şirince Gibi Olmasın?
- Mostar’da İzmir Esintisi
- Fakir Babasının Son Dileği
- Bayındır’da Cenneti Gördük
- Pamira’nın Hatırlattıkları