İnternet üzerinden aklınıza gelebilecek her konuda imza kampanyası açma olanağınız var. “Dünyanın değişim platformu” söylemiyle yayınlanan www.change.org sitesinde açacağınız kampanyalarla milyonlarca insana ulaşabiliyorsunuz. Geçtiğimiz yıl “İzmir’e bir modern ve oryantalist sanat eserleri müzesi kazandıralım” söylemiyle açılan, kentimizle ilgili imza kampanyası bunlardan biri.
Kampanyanın en önemli destekçilerinden Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Oğuz Adanır’la Narlıdere’deki fakülte binasında bir araya geldik. Okulun tatil olduğu bir dönemde bile bir kütüphaneyi andıran odasında yeni kitabı üzerine çalışmasını sürdüren hocayla, kent, kentlilik ve sanat kültürü üzerine uzun uzun konuştuk.
“Oryantalist Eserler Müzesi, İzmir’e Akdeniz’in dikkatini çeker”
Oğuz Hoca’ya ilk olarak iş adamı Lucien Arkas’ın İzmir’e kazandırmayı düşündüğü Oryantalist ve Modern Eserler Müzesi’ni soruyoruz. İzmir’in Avrupa’da Oryantalizmin ortaya çıkmasında rol oynayan en önemli iki, üç kentten biri olduğunu belirtiyor. İzmir’de gerçekleştirilecek bir Oryantalist ve Modern Eserler Müzesi’nin bütün Akdeniz ülkeleri ve Avrupa’daki sanat severlerin dikkatini çekeceğine eminim” diyen Prof. Adanır, şöyle sürdürüyor sözlerini:
“Change.org’daki imza kampanyası aslında ciddi ses getirdi. Çünkü bu müzenin İzmir’e kazandırılması İzmir’in tüm Akdeniz ve Avrupa kentleriyle sanatsal, kültürel işbirliği gerçekleştirmesi konusunda çok önemli bir koz olabilir. Bay Arkas’ın bu müzeye 2 bin kadar eseri bağışlayacağı ve 30 milyon dolar yatırım yapacağı belirtiliyordu. Arkas Sanat Merkezi’nin bile İzmir’e katkısı, sanatı herkesin yararlanacağı bir noktaya getirişi, yayınlanan kataloglar düşünülünce, böyle ciddi bir müzenin getireceği katkılar heyecan veriyor.”
Yılda 40 müze geziyor
Müze deyince son derece heyecanlanıyor Prof. Oğuz Adanır. Kendisinin Kent-Yaşam Haber Bilgi Sitesi’nde (www.kentyasam.com) bu konuda yazdığı, birbirini tamamlayan 12 yazısı var. Dünyanın farklı yerlerinde yılda ortalama 40 müzeyi dolaştıklarını dile getiren Prof. Adanır, İzmir’in altında petrol gibi değerli bir kültür zenginliği varken bunun kullanılamamasına hayret ediyor. Kadifekale merkezli olarak yapımı düşünülen müzeye ilişkin, “Bir müze, 8 bin 500 yıllık kentin tarihini anlatmaya yeter mi?” diye sorunca hoca, Yunan Adaları’ndan örnekler veriyor:
“Kadifekale eteklerine yapımı planlanan Arkeoloji Müzesi gerçekten muhteşem bir düşünce. Yapılabilirse, İzmir’e büyük katkısı olur ama bir tek Arkeoloji Müzesi yeter mi bu kente? Elbette yetmez. Bugün Atina’ya gidiyorsunuz nüfusu İzmi’in yarısı kadar. Atina’da dünyanın belki en büyük arkeoloji müzesi var. Sabah giriyorsunuz akşam çıkamıyorsunuz. Onun dışında en az bir düzine gidip görülmesi gereken irili ufaklı özel müzeler var. Adalar da öyle. Nüfusu 600 bin olan Girit’teki müzeyi geçen sene gördük. İnanılmaz etkileyici ve inanılmaz bir gelir kaynağı kent için. Yunanistan’da en çok gezilen ikinci müze. Ayrıca Girit’e havalaanından giren insan sayısı 5 milyon senede. Gemileri saymıyoruz daha. Ukrayna’dan Moskova’dan uçak kalkıyor. Avrupa’nın her yerinden direk uçak bağlantıları var Hanya’ya. Atina’dan bile geçmeden direk iniyor charter uçakları. Yazın 5 dakikada bir uçak kalkıyor. Sakız Adası’nın 50 bin nüfusu var, kentte en az altı yedi tane müze var. Senede yüzbinlerce turist çekiyor bu müzeler.”
“İncir, üzüm, pamuk var, hala düşünüyoruz”
Kurulduğundan bu yana onlarca kültüre ev sahipliği yapmış, her yerinden tarih fışkıran İzmir’in Yüzyıllardır inciri, üzümüyle, tütünü ve pamuğuyla Avrupa’da ünlü olduğuna değinen Prof. Adanır, “Neden hala yeni rotalar aranıyor? Elimizde müthiş tanıtım malzemesi var, hayret ediyorum” diyor. Avrupalı gezginlerin İzmir’e ilişkin yazdıkları yazıların, yaptıkları resimler ve gravürlerin de tanıtım unsuru olarak kullanılması gerektiğine değinen Prof. Oğuz Adanır şu görüşleri dile getiriyor:
“Yüzyıllardır hazır bir imajınız var. Burada normalde ne yaparsınız? Zeytinyağı, incir, üzüm için yeni çalışmalar yapar, ürünleri geliştirirsiniz.Yeni şeyler aramaya gerek yok. Bütün dünyanın tanıdığı, reklama ihtiyacı olmayan şeyler bunlar. Bugün Paris’te insanlar üzümü hala İzmir üzümü’ diye satıyor, “İzmir inciri’ diyor. Hazır yani, uğraşmayacaksın. Yine bir dönem Akhisar pamuğu dünyanın en değerli pamuğuymuş. Hala olabilir. İzmir pamuğu’ olarak tanıtılıyor, İzmir halıları’ diye geçiyor Uşak halıları, Anadolu’dan gelen halılar ‘İzmir halısı’ diye biliniyor. Yazarların eserlerinde anlatılmış. İzmir pamuğu 18. Yüzyıl’da Avrupa aristokrasisinde en değerli, altından bile değerli. Kızların çeyizlerini aristokratlar İzmir pamuğu diye verirlermiş. Altın mı, pamuk mu?’ deyince, pamuk tercih edilirmiş. İngiliz tüccarlar, 18. Yüzyıl’da çocuklarını yedi yıl boyunca ticareti öğrensinler diye İzmir’e gönderiyor. 19. Yüzyıl’ın ortalarından sonra Hindistan’dan Londra’ya hat çekiliyor, pamuk borsası oluşmaya başlıyor. İzmir’den de geçiyor o hat. Bu kadar tarihi geçmiş, 8 bin yıllık tarihi geçmiş ne demek, bir anlamı olmalı. Neden bu kent 8 bin yıldır var? Neden bu kentin son 600 yılı Avrupa’yla haşır neşir, ‘Gavur İzmir’ adını almış? Bütün oryantalist ressamlar, yazarlar çizerler İzmir’e dair bir şeyler yapmış. Bunlar zenginlik işte, seni yormayacak. Oryantalist resimlerle çık. Avrupalı yazarların İzmir’le ilgili yazdıklarından birer paragraf alsan, bunların İzmirle ilgili yazdıklarından birer broşur yapsan, web sayfalarına koysan yeter. ”
Kültürpark’a “Maket İzmir” önerisi
“İzmir’den 2 bin yıl sonrasına ne kalacak?” diye soruyor Prof. Oğuz Adanır sohbetimiz sırasında. Bu sorunun yanıtı pek olumlu değil Adanır Hoca için. Bugünün gençliğine, kente gelenlere 8 bin 500 yıllık kent izmir’i anlatacak ve Kültürpark’ı yeniden ilgi odağı yapacak bir maket projesi var:
“Kültürpak’ta gerçekleşecek bir maket İzmir projesiyle iki İzmir anlatılabilir gençlere ve kenti görmeye gelenlere. Bir tanesi Antik dönemi, bir diğeri 19. Yüzyıl İzmir’ini anlatabilir. Ortada bir havuz, denizi anlatacak, iki yanında iki farklı İzmir. Çocuklar burada dolaşacak, gerçekten böyle bir kent olduğunu yaşayarak görecek.Çizgi filmleri, kitapları yapılacak buranın. Gençlere sormuşlardı Kültürpark ne olsun?’ diye. Kültürpark’tan haberi yok ki gençlerin, konsere gidiyorlarsa gidiyorlar. Onun dışında bilmiyorlar. Kuklalar, sokak sanatçıları, müzisyenler, ressamları olabilir diye düşündük orada. Böyle bir mekan turist için de önemli bir cazibe merkezi olacak gerçekleşirse.”
“Kentin merkezinde kültür sanat yok”
1979 yılında Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde, 1985 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde görev yapan Prof. Oğuz Adanır’a kentin merkezinde bulunmayan Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki sanat eğitimini, gençlerin kültürle olan ilişkisini de sorduk. Kısa bir süre önce yıkılan ve eski mezunların tepkisini çeken Güzel Sanatlar Fakültesi’nin bugün Narlıdere’deki yerinde kültürle sanatla ne kadar iç içe olduğuna ilişkin şu görüşleri paylaşıyor Prof. Adanır:
Kültürle ve sanatla içiçe olamıyorsunuz burada. Neden, çünkü kültür ve sanatın size sunulduğu mekanlar yok. Eğitimini almış olmak yetmiyor. Paris’te sokağa çıkıyorsunuz,19. Yüzyıl’da yürüyorsunuz. Bir müzeye giriyorsunuz, iki bin yıllık bir mekanda dolaşıyorsunuz. Bir operaya gidiyorsunuz, 400 yıllık bir bina çıkıyor karşınıza. Okuduğunuz okul iki yüz, ikiyüzelli yıllık bir okul. Sanatı size mekan yaşatıyor, sanatın içine giriyorsunuz daha da çok ilginizi çekiyor. Hangi alanda isterseniz, ne alanda isterseniz kitap mekan var. Bizde bu ortam biraz İstanbul’da var ama onun dışındaki kentlerde sıkıntılı. Burada çocuk nereye gidecek ya Kordon’a ya da alışveriş merkezine
Mesela burada kütüphanemiz var, öğrencilerin yüzde 10’u ya giriyor ya girmiyor. Bir de toplumun sanatla ilişkisi yok. Bizim toplumumuz dünyada en çok televizyon seyreden toplumlardan bir tanesi. Fakat kültür deyince ne olduğunu bilmiyor. Çocuk sanat alanında yetişiyor ama o sanatı uygulayabileceği değerlendireceği o sanatla ilgili mekanlar alanlar yok. Galeriler mesela. Paris’te 10 kilometrekarelik bir alan düşünün, 100 tane galeri var, 30’dan fazla sanat kitabı basan yayınevi var, müzeler var, yayınevleri var bu alanda. 100 yıllık kafeler, barlar, hep tarihi mekanlar var. Yani dolaştığınız zaman sanat ve kültürün içinde dolaşıyorsunuz.
“GSF elbette kentin merkezinde olmalı”
Güzel Sanatlar Fakültesi’ne gelince, elbette kent merkezinde olması gerekir, o kesin. Ama kent merkezinde sadece fakültenin değil, kültürün ve sanatın da olması gerekir. Bir tane Güzel Sanatlar Fakültesi yapmışsınız, öğrenciler oradan çıkıp Alsancak’taki yeme içme, eğlence mekanlarına gidince daha mı iyi oluyor? Gidecek yer yoktu, ya Kordon’da ya da Alsancak’ta. Bu öğrenci kütüpheneye gidemiyorsa, kaliteli filmler izleyebileceği sinema, yeterince tiyatro yoksa fakültenin kentin merzinde olmasının ne anlamı var?
“İzmir’i herkes sever”
İzmir’in kültür ve sanat anlamında vizyonu geniş yöneticilere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Prof. Oğuz Adanır, hert ürlü eksiğine karşın İzmir’in her dönem herkesin sevdiği bir şehir olduğunu kaydediyor. “Kentte elbette birşeyler yapılıyor ama yavaş, ‘Üç beş ay duralım, üç beş ay yapalım’ diye birşey olmaz, kültür süreklilik ister” diyor. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin yılın 365 günü dolu geçecek etkinliklere ev sahipliği yapması gerektiğini, kenttin en az 25-30 tiyatroya ihtiyacı olduğunu söylüyor Prof. Adanır, “İzmirliler talep ederse süreç daha da hızlanabilir” diye ekliyor.
Son olarak İzmir için yıllardır kafa yoran, görüşlerini dile getiren Oğuz Hoca’ya İzmir’in ne ifade ettiğini soruyorum, şöyle yanıtlıyor:
“Çocukluğumda İzmir’den gitmek isterdim. 19 ile 30 yaş arası yaşamım Paris’te geçti. İzmir ilginç bir şehir, gidince de dönmek istiyorsun. İnanın o yıllarda çok kokan Salhane’nin kokusunu bile özlerdim. İzmir seviimeyecek bir yer değil. Tarih boyunca her gelen sevmiş, kötü diyen olmamış. Böylesine doğası, coğrafyası güzel bonkör bir başka kent yok. Biz onu daha çok sevdirecek, daha çok insanın göreceği bir kente dönüşsün istiyoruz. Yeter ki İzmir istesin, yeter ki bunu İzmirli talep etsin.”
Prof. Oğuz Adanır kimdir?
1951 İzmir doğumlu. İlk ve orta öğrenimini İzmir’de gördü. Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora öğrenimini Fransa’da Paris I Pantheon Sorborne Üniversitesi’nde yaptı. “Televizyonun Azgelişmiş bir Ülke Üzerindeki Etkileri” isimli doktora tez çalışmasıyla buradaki eğitimini tamamladı.
1979 yılında Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde, 1985 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde öğretim elemanı olarak çalışmaya başladı, 1988 yılında doçent, 1994 yılında profesör olarak atandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde Bölüm Başkanı olarak görev yaptı.
Senaryo yazarlığı ve sinema göstergebiliminin yanı sıra Türkiye’de ilk kez simülasyon kuramıyla ilgili dersler vermiş Jean Mitry, Christian Metz ve Jean Baudrillard gibi dünyaca ünlü kuramcıların Türkiye’de tanınmasına büyük katkıda bulundu.
Yazarın sinema, iletişim ve kültür konularında yayınlanmış pek çok sayıda araştırma, incelemesinin yanı sıra kitap ve çevirileri bulunuyor. Adanır, 2013 yılından bu yana www.kentyasam.com haber bilgi sitesindeki “Zihniyet” köşesinde düşünce ve deneyimlerini okurlarla paylaşıyor.
Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kent-Yaşam” yazıları:
- Ahmed Adnan Saygun’un müzikle tanıştığı okul restore ediliyor
- Açıköğretimde ikinci üniversite programları ilgi görüyor
- İzmir’in gündüz yaşam ve bakım evlerine ihtiyacı var
- 30 Eylül Çeviri Günü’nde çevirmenlere birlik çağrısı
- Forbes Köşkü “Levanten Kültür Merkezi” Olur Mu?
- Portekiz Sinagogu’nun tarihine ışık tutan makale
- Urla’daki kooperatifçi kadınların sosyal medya başarısı
- Biz Trilye’deyken…
- Üreten kadının kaygısı sürdürülebilirlik
- Ege Medeniyetleri Müzesi bir başka bahara mı kaldı?
- Travel Turkey uzak rotalardan ülkeleri ağırladı
- İzmir’de Demiryolları’nın belleği yenilendi
- Prof. Dr. Harzadın: Çocuklara süt yerine kefir ya da ayran içirin
- İzmir’e UNESCO bölgesel merkezi kurulacak
- Dünyada 14 milyon kişi enfeksiyondan yaşamını yitiriyor
- Hayalleri bir diplomaya sığmayanlar için ikinci üniversite fırsatı
- Gaziantep gastronominin başkenti olmaya aday
- İzmir inanç turizminde markalaşma yolunda
- Gaziantep gastronomi turizminde örnek kent
- Dünya Mirası Bergama Berlin’de
- İzmir Kuş Cenneti ve Flamingolar önemli
- Nefret yerine diploma vermek
- Mavi Bayraklı halk plajları engellilere uygun hale gelecek
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 4
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 3
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 2
- İzmir’in kardeş şehrine keyifli bir yolculuk – 1
- İzmir’den direkt uçuş Bosna’yla ticareti geliştirir
- Geleneksel okçuluğa ilgi artıyor
- Girişimci kadınların hepsi buraya
- Söz uçar yazı kalır
- Sigarayla ilgili her türlü yasağa evet
- Nysa Antik Kenti keşfedilmeyi bekliyor
- Bakan Ersoy: İzmir’in hub olması imkansız
- İzmir’in sembol otelleri: Meserret ile Şükran
- Bir havacılık sevdalısı
- İzmir’in rotası turizme çevrilmeli
- Ödemiş Ticaret Odası ticaret tarihine ışık tutacak
- Dağlı: Toplumdaki makinist algısı değişmeli
- Ulamış Türkiye’ye rol model olacak
- İzmir tren müzesi zenginleşiyor
- Bu kentte gece yol almak daha zor
- Dünya Asteroid Günü’nü duymuş muydunuz?
- Demiryolları fuarı İzmir’e geç bile kaldı
- TCDD’nin eserleri Ankara’dan İzmir’e
- Şehirlerini tanıtıp hayallerine uçacaklar
- Çin pazarı umut vaat ediyor
- TÜROFED Başkanı Ayık: Yurt dışı seyahatler daralabilir
- Afrodit aşkına
- Görme engelli öğrencinin yol arkadaşı Orbit
- Tarık Dursun K’nın izlerini sürdük
- İzmir’den dünyaya üretim
- İki yakanın turizmcileri işbirliği arayışında
- Sürdürülebilir turizm her yere lazım
- İzmir sağlık müzesi için ne bekliyor?
- Mermer Fuarı’nın görkemi
- Fabrika tramvayları da besliyordu
- Elektrik Fabrikası gündemden düşmüyor
- Tarihi Elektrik Fabrikası kentin gündeminde
- Kemikler sevmenin yolu kalsiyum, D vitamini, egzersizden geçiyor
- Osteoporoz belimizi büküyor
- Ekonomi gazetecileri Kartepe’de buluştu
- İnanç turizmine inansak İzmir turizmi yol alır
- Amatör telsizcilik yaygınlaşıyor
- İzmir sanayisinin ulu çınarı Baysak
- Karne hediyeniz İzmir olsun
- Nergis kokulu Karaburun turu
- Ege Medeniyetleri Müzesi için düğmeye basıldı
- 2017’de paylaşamadıklarımı yazdım
- İzmir bisiklet turizmi için hazırlanıyor
- Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme gerek
- Turizm sektörü arayışını Travel Turkey’de sürdürdü
- Gruşçu: İzmirli’nin sesine kulak verme zamanı
- Etnoğrafya Müzesi’nin hali iç sızlatıyor
- Organ bağışı en önemli miras
- Srebrenica’dan İzmir’e dostluk köprüsü
- Prof. Dr. Berber: Kadın haklarında geriye dönüş var
- Tip 1 diyabet hiç bir şeye engel değil
- Damlacık’ın üstü virane, altı Roma villası
- Yavaş şehir hızlanıyor
- Alzheimer hastaları için huzurevi şart
- Anıları çalan hırsız: Alzheimer
- Plajlar kentlerden daha engelsiz
- Ruslar İzmir’e doyar mı?
- Ünlütürk: Domatese takılmayalım alan çok geniş
- Kentin kaderini değiştiren kitap
- Bosna’daki kardeş kentler işbirliği için bekliyor
- Üstünden 22 yıl da geçse bu acı dinmez
- Bosna’daki savaş ve soykırım kurbanları anıldı
- Barışın değerini fotoğraflarıyla anlatıyorlar
- Afet gelmeden harekete geçmeli
- “Yalnız kaldık Damlacık’ta” – 2
- Damlacık bir damlacık kaldı – 1
- Şeker çocukların kalbi bu dernekte atıyor
- Kontrolsüz diyabete dikkat!
- Balçova’nın Asklepionunun adı var kendi yok
- İzmir’i anlatmak için el ele verdiler
- Zeytinyağı ve enginarın tatlı buluşması
- Turizm Haftası istek ve önerilerle son buldu
- Selim Yaşar: Otizmli çocuğa terzi usulü eğitim gerek
- Foça’da polis halkla iç içe
- Turizmde online seyahat pazarı tartışması
- Bakan anlattı turizmciler dinledi
- Turizmciler endişeli ama umutsuz değil
- Kadınlar isterse kan sorunu biter
- Otizmdeki hızlı artışa dikkat
- Planlama konusu tamamlanırsa İzmir uçar
- “ÇİM” istismara uğrayan çocukların yanında
- Çocuk istismarı yüzümüzü kızartıyor
- Restorasyon korumayla bir bütün
- Verem hala korkutucu bir hastalık
- Fotoğraf karesindeki Kubilay
- Lavanta kokusu sarsın dört bir yanı
- Turizm fuarı Türkiye panoraması
- Keyifli bir hafta sonu rotası: Ödemiş
- Zeytin ağaçları UNESCO Miras Listesi’ne girecek
- Türkiye’de acilen diyabet hastanesi açılmalı
- Engelsizmir gelenekselleşmeli
- Kültürpark yeşil kalsın
- Afetlerin görünmez kahramanları
- İş kadınları Fuar İzmir’de buluştu
- Yoğun bakım gerektiren tarihi yapılar
- Diyabette mucize sensin, istersen yenersin!
- İzmir’in örnek kıdemli vatandaşları
- Turizmdeki çöküş müzeleri de vurdu
- Memleket Hastanesi 165 yıldır şifa veriyor
- İzmir’de imecenin adı KİTVAK
- Memleket Hastanesi müze olmayı bekliyor
- 112 yaşam kurtarır
- Müzik sektörü de turizmci gibi destek bekliyor
- Behçet Uz’un Kültürpark’ı
- Kültürpark’la soluk alalım
- Ne olacak bu İzmir turizminin hali?
- Onur sekiz aydır bağış bekliyor
- Erzincanlı da Başbakan’dan iş bekliyor
- İzmir eğitiminin 93 yıllık çınarı
- Konak Belediyesi’nden Tarık Dursun K’ya vefa
- İzmir tanınmıyor ay balam
- Bir oyun fabrikası
- “Şu anda Moskova’da Türk olmak istemezdim”
- Ayak parmaklarının ucunda bir yaşam
- Otizm eğitiminde deneyimler paylaşılmalı
- İşadamı Selim Yaşar’dan otizm farkındalığı çağrısı
- Hisarcıklıoğlu: 2016 kolay bir yıl olmayacak
- Satrancın parlayan yıldızı
- Marble sektörü yüzde 50 mutlu etti
- Havralar bölgesi yenilenmeyi bekliyor
- İZKA\’dan kente tanıtım desteği
- Sağlık turizmi sektörün yaralarını sarmaya aday
- Turizm eğitiminin vahası: Balçova TUREM
- Topal: Alışveriş merkezleri Kemeraltı\’nı çökertiyor
- ETİK İzmirliliği belgeleyecek
- Otelcilerden Travel Turkey tepkisi
- Osman Bayatlı’nın adı Arkeoloji Müzesi’ne yakışır
- Bergama belleğini ona borçlu
- 2015 yılında kenti ve yaşamı anlatmışız
- İzmir\’in unutulmaz markası GırGır
- Bosna Hersek\’te yaşanan soykırım unutulmaz
- Soykırımı kanıtlamaya adanmış bir yaşam
- Çelenk\’in hedefi: Daha çok tur, daha çok iş
- Antik Roma Tiyatrosu gün ışığına çıkarılıyor
- 200 yıllık parohetler Yahudi kültürel mirası
- Tire eşsiz bir açık hava müzesi
- İzmir\’in çok kültürlü semti Karataş
- Otizmli Recep artık üniversite öğrencisi
- Borovac: Göç büyük bir travma
- Atatürk\’ün anısı müzede yaşatılıyor
- İzmir\’e dijital arşiv gerekli
- Fotoğraf yarınlara miras olacak
- Dünyaya bir de Yakın\’dan bakın
- Mizah içimizdeki hoşgörüyü çıkartmanın yolu
- Eski İzmir\’in semtleri öksüz kaldı
- Acıların kenti Srebrenica
- Avrupa\’nın Kudüs\’ü Sarajevo
- Sevdalinkalar ülkesi Bosna Hersek
- Öğretmene veda
- 20 yıldır bitmeyen acı: Srebrenica
- Roma bir açık hava müzesi
- Denizli\’de bir heykel akademisi
- Hikayesi olan ürünler \”Latona\”da buluşuyor
- Bergama\’ya \”sağlık müzesi\” gerek (3)
- Bergama\’da yerel girişimciler çoğalıyor (2)
- Bergama seni çağırıyor (1)
- Hedef: Yaya ölümlerine son vermek
- İş güvenliğinde alacak daha çok yolumuz var
- Din turizminde yeni durak: Laodikya Antik Kenti
- Bu kalp seni unutur mu?
- Artık güç girişimci kadınlarda
- “2015 yılı düşe kalka geçecek”
- Bornova: İzmir’in kültür durağı
- Köstem Zeytinyağı Müzesi
- Onun işi düve ithalatı
- İzmir havacılığa her zaman duyarlı
- İzmirli devrimcilerin hikayesi
- Ayşe Mayda: Güzel İzmir’in zarif tanığı
- İhracat İzmir’in geleneğinde var
- Oryantalist eserler müzesi İzmir’e zenginlik katar
- İyilik bu kapının ardında
- İzmirlinin başvuru kaynağı: Kent Ansiklopedisi
- İzmir’in azizleri iki yakayı birleştirecek
- En son ne zaman trene bindiniz?
- Hayalin gerçeğe dönüştüğü toplantı
- Zeynep’in glutensiz krakerleri
- Turizm Fuarı’nda Yunan Adaları rüzgarı
- Ebru sanatı dünya kültürel mirası
- Diyabetli nüfus giderek artıyor
- Demiryolculara AB desteğiyle uzaktan eğitim
- Ankara Garı’nda bir Cumhuriyet istasyonu
- Sığacık ranta yenik düşmesin
- Kadim dost Mardin
- Basmane: Mücevhere dönmeyi bekleyen cevher
- Karahocagil: İzmirliler’i GAP bölgesine bekliyoruz
- İzmir semalarında rekabet artıyor
- Dünya iyilik hareketinin merkezi Şanlıurfa
- Surlar içinde saklı kalmış mücevher: Diyarbakır
- Sakız ağacından altın damlıyor
- Tire’de tarihe saygı ile kaygı iç içe
- Nohutalan Kavun Festivali’ne davetlisiniz
- Atatürk’ün denizdeki yadigarı: Savarona
- Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz
- Fuarın önündeki gazetenin kalbe işleyen kokusu
- Şimdi lavanta zamanı
- İzmir’de yeşeren yeni bir kalem
- Organik pazarda sınıfta mı kaldık?
- 67 yıldır yoksullar için çalışıyorlar
- Öykülerin izinde Smyrna’dan İzmir’e
- Akademisyenlik ve kültürel mirasa sahip çıkmak
- Taşta çiçek açar mı?
- “Cesur ol, hayal et, yenilik için harekete geç”
- Tuz turizmi… Neden olmasın?
- Srebrenica Anneleri İzmir’le kucaklaştı
- Bayındır’ın çiceğinde kadının eli var
- İzmir öncelikle turizmi çeşitlendirmeli
- Kent merkezindeki arkeolojik vaha
- Doğal yaşam ve doğal ürünler bu fuarlarda buluştu
- Karşıyaka İstasyonu müze olmayı bekliyor
- Dünyanın taşı 20 yıldır Marble’da ağırlanıyor
- Ödemiş’in belleğine keyifli bir yolculuk
- 8 bin 500 yıl öncesine merhaba
- İstanbul Boğazı’nı Marmaray’la geçmek
- Vaat etmeyin, engelliler için harekete geçin
- Evi de gönlü de Basmane’de…
- “Fuarlarda profesyonel rehberlerden yararlanın”
- Soykırımı unutturmayan sürekli sergi
- Uykumuz kaçıyor kazalar hastalıklar artıyor
- Hiperaktif çocuk dahi mi, hasta mı?
- Sıra dışı tatil isteyenlerin rotası Uzakdoğu
- Basmane’nin saklı değeri: Gülay Beşikçi
- İzmir’i geziyor, araştırıyor ve yeniden keşfediyorlar…
- İzmir\’in edebiyat çınarı Tarık Dursun K.
- Demiryolu eğitiminin parlayan yıldızı: Refahiye MYO
- Atölyeden sanat merkezine
- Uzmanlık alanı İzmir
- Gündemde şiddet gören kadın var
- Eskişehir, parklarıyla, sosyal alanlarıyla göz kamaştırıyor
- Demiryollarının babası Behiç Erkin’e vefa borcumuz var
- İstenirse engelsiz yaşam mümkün
- Güz günlerinde Bodrum
- Folik asitli ekmek spina bifidaya önlem
- Sakin Şehir Halfeti’yi görmelisiniz…
- Göbeklitepe Höyüğü 12 bin yıl öncesine tarihleniyor
- Kız çocuklarının eğitimi hala büyük sorun
- İzmir GAP pamuğunun ihraç kapısı
- Dostluğun kalbindeki kent Şanlıurfa
- Bosna Hersek bu tünelle yaşam buldu
- Hoşgörünün kenti Mardin
- Barışa susayan kent: Diyarbakır
- İzmir Fuarı’nın kadın girişimcileri
- Bosna Hersek’te kardeş köyümüz var
- Başçarşı’dan Kemeraltı’na selam var
- Engelliye turistik tesis engeli
- Sirkeci Tren Garı Müzesi
- Keçe sanatı Doğanbey Köyü’nde yaşam buluyor
- Dokuz Eylül Acil Tıp Türkiye’ye örnek
- Bergama’da tarih üç boyutlu canlanıyor
- Yamaç Evler’i görmeden eve dönme
- Orada bir müze var uzakta
- Klazomen Tahaffuzhanesi müze olmayı bekliyor
- Seferihisar Cittaslow çıtasını yükseltti
- İzmir’de her yer Taksim
- Baysak fahri ama farklı konsolos
- Arap baharı bitti, Avrupalı yolcu gitti
- “Sevdamız Girişimcilik”
- Dumansız hava sahası hastane bahçesini de kapsayacak
- Yeni dönemde kadının gücü daha çok hissedilecek
- Türkiye’ye borcunu ödemek için Türkçe öğrenmek
- Otizmin ilacı, sevgi, sabır ve yoğun eğitim
- Seferihisar’ın çınarları buluştu
- TÜRGÖK bizim ışığımız, penceremiz
- Şekersiz tatlı yaşamak zor, ama olanaksız değil
- Birbiriyle asla bağdaşmayan iki kelime: Çocuk ve suç
- Depreme ne kadar hazırız?
- Demiryolları’nın belleğine küçük bir yolculuk
- Şarap turizmi rotasında önemli bir durak: 7 Bilgeler
- Fuarcılığın yanında hepsi birer tanıtım elçisi
- Turizmciler EMITT 2013’te buluştu
- Venedik’te karnaval zamanı
- Kilizman’dan Kızılbahçe’ye: Tarih içinde Güzelbahçe
- Vizesiz Balkanlar sizi bekliyor
- Şehit Koblay Efendinin şapkası
- İzmir’de Travel Turkey esintisi
- Seferihisar’daki şenlikler değişimleri başlatıyor
- Sayın Başkanlar, Basmane ölüyor, farkında mısınız?
- Gıda krizi ve tohum takası
- Basmane Günleri yeniden…
- Kocaoğlu Berlin’de InnoTrans trenini kaçırmış
- Fatmagül Roma Villaları’nda yaşasaydı
- Yaprak dökümü…
- Malum konu… Bölüm – 3
- Berlin Turizm Borsası’nda İzmir farkındalığı yaratmak
- Fark yaratmak…
- Güneş topla EXPO için
- Sevgisiyle öldüren kocalar, sevgililer…
- Travel Turkey Fuarı’nın ardından
- Turizm profesyonelleri bu yıl KOSGEB desteğinden yoksun
- Demiryolcu: Tekerlek her koşulda dönmeli
- İnfaz kurumları standlarını görmelisiniz
- Deprem gerçeği ve hayata tutunmak
- İzmir, potansiyeli yüksek işlenmemiş bir elmas
- Kadın girişimcilerin ürünleri gitti gidiyor!
- İzmir, yabancılara görücüye çıktı
- Bağlamanın virtiözüne anma…
- Living İzmir’de
- Daha önceleri neredeydiniz?
- Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşma
- Esin Yılmaz’ın ardından
- Kadınlar Günü’nün ardından
- İzmir, dünyanın iş kadınını ağırlamayı hedefliyor
- İzmir turizmine ETİK dinamizmi
- Pozitif ayrımcılıkta EBSO projeleriyle ipi göğüsledi
- İzmirli size çok kızgın Aziz Bey
- Köklerinin peşinde yollara düşmek
- Turizmcinin rüyası
- Bayramyeri pazaryeri, pazaryeri Bayramyeri
- Akhisarlı zeytin ihracatçısının talebi “DİR”
- Savarona Türk mermerinin gösteri alanı
- Kokular… İzmir… Fuar…
- Bosna, sözünde duracak Türk yatırımcılarını bekliyor
- Allah’a emanet Bosna…
- Kent-Yaşam’la yaşamak…
- Çiftçi kadınlar örgütleniyor, güçbirliği yapıyor
- Sandık kokulu kadın: Sabiha Tansuğ
- Bu ülkede babalar günü kutlanmasın artık…
- Soyer: Beni yalnız bırakmayın
- Mermer fuarı, İzmir’e can suyu oldu
- Kadın gazeteciler Kocaoğlu ile buluştuğunda
- Kadınlar örgütleniyor, semtevleri kooperatifleşiyor
- Halkın üniversitesi, sağlığımıza ışık tutuyor
- Yeni bir kampanyaya ihtiyacımız var…
- Kadınlar yaptığını hediye etmek istemiyor artık
- Bigalı kadınların kooperatifleri rol model
- Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı izlenimleri
- İnanç turizmi İzmir için bir şans
- Şimdi zeytin hasat zamanı
- İzmirli samimi olanla olmayanı ayırt eder
- Yaşlılar gençlere iş olanağı yaratıyor
- Kent elden gidiyor, uyuyoruz
- Dostlara…
- Ya tusunami olsaydı
- Organik tarımcılar bizim için fuardalar
- Kendi güvenliğinizi kendiniz sağlayın
- Egeli “12 dev adam” Bakan’dan ne istedi?
- Rehber kitabımla İzmir
- Baz istasyonları kanser yapmıyor(muş)
- “Amerika ile iş yapmak isteyen kadınlar bize gelsin”
- Boşnakların büyük aile yemeği:Teferiç
- Kadınlar haklarını öğrendi, şimdi öğretecekler
- Yerel medya sorunlarını tartışıyor
- Beklenen fuar: Marble
- Emeğin karşılığını almak güçleşti
- İzTO seçimlerinde farklı renkler
- Kapıyı çalan kim?
- Bu kentin çok kültürlü olduğunu unutanlar
- İzmir vefasız çıktı Dario…
- Bi daha… Bi daha…
- Karacasulu Edibe ve Hüseyin öğretmen
- İzlediğimiz bu filmde daha önce ben de oynadım…
- Umudumuz taşlara kaldı
- İzmir’in reklam pastasında internetin payı
- İzmir’de ticari hayatın özeti İDES’te…
- İzmirli iş kadınlarının örgütlenme çabası
- Turizmde nereden nereye?
- Yak kınayı, al hanımı
- Bir birincilik öyküsü..
- DÖSİM’in halıları Ege’den
- Kentin caddelerine adını verenleri tanıyor musunuz?
- Mermerin kalbi Afyon’da atıyor
- Uçan Süpürge’yle İzmir
- Markalarını kaybeden kent İzmir
- Yılın annesi kim?
- Devren kiralık lokanta
- “Ey Türkler, uyumayın!”
- Özgüven yılın belediye başkanı
- İzmir turizmi kırmızı alarmda
- Tüketicinin hakkını koruyan bir adım öne çıkar
- Taş yerinde ağır
- Fenerbahçe’nin Bosna Hersek bayrağına ilgisi
- Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı
- Görülmeyen Gazete
- Yeni bir yol bulmak…
- Yeni bir yol bulmak
- Sigara yasağı hemen başlasın
- Razıysan gel benimle
- İzmir mermer üssü olma yolunda
- 35 yıllık emeğin paylaşımı
- Hedef göstermek
- Dikili’siz EXPO olur mu?
- Bugün çalışan gazetecilerin günü
- Yılbaşından izlenimler
- Karaburun kadın kooperatifi destek bekliyor
- Gecikmiş bir fuar: Turizm Fuarı
- İzmir, fakirlerini unutmasın
- Özel Okullar Birliği Derneği:
- Mermer ve doğaltaş sektörü darboğazda
- Sağlıklı ekmek yiyebilmek için
- Depresyonda mıyız?
- Çocuk Kitapları Haftası
- Biri çocuklara olanları anlatsın…
- Bize bir EXPO yetmez
- Kuki ölmüş…
- Şu fikrin daha ucuzu yok mu?
- Bilim her yerde
- Uçan Süpürge
- Mesleğimize nitelik getirir mi?
- DÖSİM’i biliyor musunuz?
- Bir şey değişir, her şey değişir
- Bir İzmir klasiği : Fuar
- Dikili’de şenlik zamanı
- 17 Ağustos ve mahalle afet gönüllüleri
- Tuvaletler bizim aynamız
- Umutsuz işsizler
- Reklamların ardında kalanlar
- Geleceğimizi karartıyoruz
- Bağımsızlar da bir şeyler yapabilir…
- Bağımsız İletişim Ortamı
- İzmir’in geleceği turizmde
- Tatmadan alma abla!
- “Paylaşmayı öğrendim”
- Kime oy vereceğimi biliyorum
- Yakmadan bir düşün istersen…
- RTE’nin öfkesi kitaplaştı…
- Helal olsun İzmir sana…
- Gelin canlar bir olalım
- Tepekule’de örnek uygulama
- İzmir’de sivil toplum hayatı
- İzmir’deki matbaacılar ışığı nasıl bulacak?
- Ekonomi Muhabirleri Derneği, İzmir’de, yeniden…
- Kadınlara değer vermek
- Anahtarınızı marketin elemanına emanet eder misiniz?
- Kadınlar Günü üzerine erkekçe düşünceler
- Mektupların yerine ulaşması için pul yetmiyor
- Sigara kime kazandırır kime kaybettirir?
- Aşkı mektupla dile getirmek mi?
- Kaldırımlar araçlarınsa, yayalar yollara!
- Medyaya sosyal sorumluluğunu anımsatan kampanya
- İlle de mermer ama çevreyi katletmeden
- Zamanın durduğu sokaklar
- Tasarıma saygı
- Birazcık umut
- Kurbanımı nereye bağışlasam?
- Yerli malı mı? O da ne?
- Kola takılan kasklar
- Sağlık ocağım kapatılmasın!
- Zehir Danışma Merkezi
- Bir lokma mantar uğruna ölmek…
- Belediye otobüslerimiz
- Bayramın ardından…
- Olimpiyat Evleri’nden yükselen sesler
- Mermerciler pupa yelken
- Burs arıyorum, lütfen destek verin!
- Unutmak için bir nedeni var! Çünkü o, Alzheimer hastası
- Magazin muhabirinin jesti
- Örgütlü olmak iyidir
- Ödemiş’ten ötesi Bademli köyü
- Kirlenmek güzeldir, ya maliyeti?
- Kurumsallaşma herkese lazım, mermerciler için zorunluluk
- Bu yıl fuarımız da organik
- Mermerciler ve turizmciler el ele verse
- Kiracı olmak zor zanaat!
- Acıların üzerine umutla bir gelecek kurmak
- Gazeteci yok, halkla ilişkiler uzmanı verelim
- Taş ve kağıda şekil vermek bir olur mu?
- Kent Yaşam’la yaşam
- Kentimizde turist olmak
- Nar ağacı, narsız olur mu?
- Kemeraltı Hep Ayakta Kalmalı
- Yeter ki İsteyelim, Terlikle Bile Yürünür
- Bilgi Yoksa, Dedikodu Var!
- Canımı iste, vereyim
- Haftaların çakışması
- Binanız depreme dayanıklı mı?
- Ev alırken de satarken de dikkat
- Özel hastanede devlet hastası olmak
- Yoğurt doğal, değil mi?
- İlerleyelim beyler!
- Ambalajı kendinden ürün : Yumurta
- Dersane sanal, başarı gerçek
- Kadınlar Günü
- Özürlü kartı alabilmek
- Bayat ekmekten yemek yarışması
- Dikili’de kadınlar adına güzel gelişmeler
- Söz biter, hatıralar kalır
- ÇYDD : Çağdaş eğitim köprüsü
- İtinayla hasta bakılır
- Sözün bittiği yer
- Kış gribi, kuş gribi ve kuş gözlemcileri
- Ev sahibi olmak hayal olmaktan çıkacak mı?
- Gaz lambasına geri dönüş…
- Görme özürlüler, okuma özürlülere örnek
- Rehberlikle Bu Ay
- Reklamcılık eğitimle gelişecek, ama nasıl?
- Burası başka bir coğrafya
- Bu yollar, bu kenti taşımıyor artık
- Resmini duvara asmak yetmez
- Kardeşlikten boşanmak
- Silahsa, oyuncak değildir…
- Gündeminiz değişir…
- ABİGEM, KOBİ’lere ufuk açıyor
- Röfleli saçlarla öğrenci olmak
- Yardımlaşma
- Püf noktası
- Altın Eller Sokağı
- Sadece köftesini anlatmak Tire’ye haksızlık olur
- Bir kent gezisi
- Okullar için ziller çalmaya başladı
- Acil durum çantası
- Sardes Gymnasium’u Universiade sporcularını bekliyor
- Cennetçeşme’nin başına Universiade kondu
- Şimdi yollara çıkmak lazım
- Bebek dostu hastanede bebeğini yitirmek
- Kurumsallaşmak… 50. yılda da olsa mümkün
- Hem sivil hem örgütlü olmak
- Geri dönüşüm işinde çalışanlar nasıl geri kazanılacak?
- İncik boncuktan para kazanmak
- Bu kez İzmir kazanacak
- Kentler çocuklarındır, yeter ki biz önlerini açalım
- En iyisi hiç başlamamak
- Fakir Babasının Son Dileği
- İzmirlilerin açık kürsüsü : Rekor
- Eczaneden, semt danışma merkezine…
- Hala Bir Çiçek Yeter
- Çiçekçiler grev yaparsa ne olur?
- Çığ gibi büyüyecektik, bir baktık ki eriyivermişiz…
- Kampanyaları bırak, etikete bak…
- Vatan uğruna yitirilmiş hayatlar albümü
- Bu posta, aslında hepimize geldi
- Simit saraya taşındı
- Pes etmek yok!
- İş deneyimi üniversitede de kazanılabiliyor
- Ekmek poşete ne zaman girecek?
- Güreşi Kazanmak İçin Mindere İnmek
- “Şer” olmadan “hayır” olmaz mı?
- Zamanın tanıkları saat kuleleri
- Teyzeler Anne Yarısı Değil mi?
- İnternetteki yerel medya
- İzmir’in Veremle Savaşı
- Kurumsallaşma yolunda aile şirketleri
- İçi Doldurulamayan Halkla İlişkiler Şeması
- Kaldırımlar yayaların mı?
- Bir Zeytin Toplama Makinesi Öyküsü
- Engelliler Otobüsü
- Mezarlıklarda Bayram Telaşı
- Kandahar’dan İzmir’e
- Evde Otomobilde Sokakta Malum Konu
- Tanıtım Sektöründe Bir Şeyler Oluyor
- Yaşasın ADSL, Yaşasın Ucuz Internet
- Görece Neden Şirince Gibi Olmasın?
- Mostar’da İzmir Esintisi
- Fakir Babasının Son Dileği
- Bayındır’da Cenneti Gördük
- Pamira’nın Hatırlattıkları