İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de kentsel dönüşümün bazı siyasetçilerin önerilerinin aksine Kordon’dan değil; plansız bölgelerden, yeşil alanı, otoparkı, kültür merkezi, sosyal donatı alanları olmayan bölgelerden başlayacağını söyledi.

Yeni Foça'da kurulacak olan İleri biyolojik atık su arıtma tesisi için düzenlenen törende konuşan Başkan Kocaoğlu,"5-6 bölgede uzlaşıya ve vatandaşın mağdur olmamasına özen göstererek çalışıyoruz. Biz riskli yapılara ilişkin yasayı kullanmıyoruz. Bunun kötü niyetli ellerde mülkiyet gaspına kadar gittiğini biliyoruz. Bunu sosyal demokrat bir belediyenin kullanmaması gerektiğine inanıyoruz. Uzlaşıyla zoru başarmaya çalışıyoruz." dedi.

Kocaoğlu, planladıkları bölgelerde çalışmaya başladıkları anda, gerçeklerin ortaya çıkacağını belirterek,şu görüşleri dile getirdi: "Biz Fikirtepe'deki yanlışları, Sulukule'deki yanlışları İzmir'den Türkiye'ye gösterebilirsek, o zaman vatandaşlarımız rantı kimin kime verdiğini görecekler. Vatandaşımızın orada çıkan rantın konutların maliyeti hariç hepsini alması gerekir. Peki, belediyeye ne kalacak? Hükümete ne kalacak? Hiçbir şey kalmayacak. Yaşanabilir bir kenti yaratmanın, kentini kalkındırmanın onuru ve şerefi kalacak. Bundan büyük rant olmaz." 

Dönüşüm plansız alanlardan başlayacak

Kentsel dönüşümün planlı alanlardan başlamayacağını da belirten Kocaoğlu sözlerini şöye sürdürdü: ”Kentsel dönüşüm planlı alanlardan başlamayacak. Plansız bölgelerden, yeşil alanı, otoparkı, kültür merkezi, sosyal donatı alanları olmayan bölgelerden başlayacak. Eğer siz 'Kordon'da dönüşüm yapmak istiyorum. Burada yoğunluğu artırın' derseniz; bu kentsel dönüşüm olmaz. Buralarda yoğunluk zaten gereğinden fazladır. Bizim planlarımız 100 yıl sonrasının kentlerini yaratmak içindir. Eğer 'Kordon'da dönüşüm yapalım, orada AVM'ler yapalım' derseniz, orada yolda yürüyemezsiniz. Orada sosyal yaşam kalmaz, kamu alanı kalmaz. Dayanışma ruhu kalmaz.”

Vapurlar dünyaya örnek

Bir süredir yeni körfez vapurlarına ilişkin “menfi bir propoganda” yürütüldüğüne de değinen Aziz Kocaoğlu, İzmir'in tamamlanan metrosunun, tamamlanma aşamasına gelen teleferiğinin de siyasete alet edilmeye çalışıldığını vurguladı. Kocaoğlu, "Her yaptığımız iş bir karalama kampanyasına dönüştürülüyor. Bu vapurlar dünyaya örnek vapurladır. Ufak tefek eksikleri vardır, olacaktır. Bunların hepsi gideriliyor. 1881 Atatürk ismini verdiğimiz vapurumuz 14 knot hızla gidip diğer vapurlarımızdan daha az yakıyor. Ama 18 knot hıza çıktığında daha fazla yakıt harcıyor. Bu sorunun çözülmesi için geri gönderdik. Ne gerekiyorsa yapılacak. Gerekirse o motor değiştirilecek. Burada önemli bir şey yok. Biz de sıkı bir şekilde takip edip, şartnameye uygun olarak almaya çalışıyoruz. Bu proje Türk tersaneciliğinin çıtasını iki misli yükseltmiştir. Gerisi karalama kampanyasıdır" dedi.

Alsancak’taki otoparkı kullanıyorum

Türkiye'nin en gelişmiş tam otomatik otoparkını Alsancak'ta yaptıklarını bu proje hakkında da gerçek dışı haberler yapıldığını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Ben de kendi otomobilimle bu otoparkı kullanıyorum. 1,5-2 dakika içinde otomobili teslim edip alabiliyorsunuz. Arsa sıkıntı olan yerlerde bunların sayısını çoğaltacağız" diye konuştu.

İZKA bütçesinin yüzde 90'ını veriyoruz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin turizme destek vermediği iddiasıyla bazı kesimlerin sürekli olarak bazı yerlere mesajlar vermeye çalıştığını da dile getirdi.”Üç senedir İZKA'ya merkezi hükümet para göndermediği için harcamaların yüzde 90'ını biz üstleniyoruz. Çok başlılığı önlemek için 'fuarlara katılım gibi işleri İZKA koordine etsin, kimlerin hangi fuara katılacağını belirlesin' dedik. Bunu da uyguluyoruz. Kendilerine müracaatlarını İZKA'ya yapmalarını öneririm" diye konuştu.
 

Alsancak, konteyner limanı olarak kalmalı

Konuşmasında Alsancak Limanı'nın yolcu limanı olarak değerlendirilmesine ilişkin tartışmalara da değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları dile getirdi:

"Alsancak Limanı bu kentin hiçbir zaman vazgeçemeyeceği bir değerdir. Bizim Büyük Körfez Projesi'nde liman önemli bir yer tutar. TCDD ile birlikte yola çıkmamızın nedeni de budur. Bu İzmir'in Efes gibi, Milas gibi kara kenti olmaması için, fiziki müdahalelerle körfezin hayatını ve İzmir'in deniz kenti olma özelliğini sürdürme projesidir. ÇED raporu çıkar çıkmaz bu dünyanın en büyük çevre projesine adım atacağız. Belki de İzmir dünya tarihine körfezini kurtaran kent, dünyanın en büyük geri dönüşümünü gerçekleşen kent olarak geçecek. Çandarlı Limanı yapılabilir ama İzmir Limanı'nın yolu mutlaka derinleştirilmek zorundadır. Kruvaziyer limanı olarak düşünseniz bile burası büyük kruvaziyer gemiler için derinleştirilmek zorundadır. İzmir Limanı konteyner limanı olmaya devam etmelidir."