Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre son on yılda toplam 1 milyon 43 bin 97 çift evini ayırdı. Boşanma rakamları 2009 yılında 114 bin 162'ye, 2010 yılında 118 bin 568'e, 2011 yılında 120 bin 117'ye, 2012 yılında ise 123 bin 325'e yükseldi. Ege Bölgesinde 2012 yılında 22 bin 367 çift, İzmirde ise 10 bin 868 çift başka yaşamlar seçmek üzere ayrıldı. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cem Özcan, Ege Bölgesinin liderliğine dikkat çekti ve en yüksek boşanma oranlarının İzmirde olduğunu söyledi.
İEÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özcan'ın değerlendirmesine göre, İzmirde eşlerin evlenmeden beklentilerinin karşılanmaması sonucu daha kolay boşanma yaşanıyor. Boşanmak diğer kentlere göre kötü görülmüyor. Şiddete ya da kötü muameleye maruz kalan kadınlar, daha kolay boşanma kararı alıyor. İzmir, büyük bir kent olması nedeniyle kadınlar ekonomik özgürlüğünü yaşıyor. Bu nedenle boşanma kararını daha kolay alabiliyor.
İzmirde batılı bir anlayışın hüküm sürdüğünü, evliliğin kalitesi düştüğünde çiftlerin ilişkiyi bitirmeyi tercih ettiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Cem Özcan, çiftlerin kendilerine yeni bir yaşam belirlediğini söylüyor. Medeni Kanunun 166. maddesinin üçüncü fıkrasının bireylerin anlaşmalı ayrılmasına yönelik olduğuna değinen Yrd. Doç. Dr. Özcan, evlenmelerin arttığı gibi boşanmaların da artacağını dile getiriyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cem Özcan, evliliklerinde bir yılı doldurduktan sonra çiftlerin anlaşmaları durumunda Türkiyede tek celsede boşanabildiklerine dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Özcan, Fransada süre kısıtlaması yok. Bugün evlendiniz, yarın anlaşamadığınızı fark ettiniz. Beklemeye gerek olmadan evlilik sonlandırılıyor. Fransada şimdi mahkemelere gitmeden noter huzurunda boşanma konusu tartışılıyor. Belki bu konunun tartışılması henüz Türkiye için erken ama ülkemizde de bir yıl bekleme süresi tartışılmaya başlanabilir. Ülkemizde de süre kısıtı gözden geçirilebilir diye konuştu.