İzmir Tabip Odası, Sağlık Bakanlığının İstanbul Tabip Odası hakkında inceleme / soruşturma başlatmasına basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Soruşturma yazısında, Gezi Parkı'nda süregelen etkinliklere yasa dışı, biber gazı, basınçlı su ve cop darbeleri ile yaralanan insanlara yasa dışı gösterilerde yaralanan şahıs ifadeleri kullanılmasının eleştirildiği açıklamada Suç denilen olay, muhtemelen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının zorunlu olarak acil tıbbi müdahalede bulunmalarıdır denildi.
Hekimler ve sağlık çalışanlarının, kendi mesleklerinin ilkeleri, insanlığın evrensel değerleri ve ettikleri yemin doğrultusunda hiçbir ayrım yapmaksızın ihtiyaç duyan herkese özellikle acil sağlık hizmeti vermek zorunda olduğu belirtilen İzmir Tabip Odası açıklamasında şöyle denildi:
18 gündür, yoğun biber gazı kullanıldı, insanların bedenleri, evleri hedef alınarak gaz fişekleri fırlatıldı, 4 kişi öldü, gözünü kaybedenler, kafatası, kol ve bacak kemikleri kırılanlar, beyin kanaması geçirenler oldu, binlerce kişi copla, sopayla, demir çubukla yaralandı, sağlık hizmeti verilen yerlere gazlı saldırılar yapıldı. 112 başta olmak üzere sağlık çalışanları yaralanan insanlarımıza sağlık hizmeti veremez konumda kaldır.
Binlerce insanın mağdur olduğu böyle bir dönemde tek bir açıklama yapmayan Sağlık Bakanlığı, hastane acillerine başvurabilen hastaları fişleme peşinde koştu. Fişlenme söylentileri nedeniyle binlerce insanın hastane acillerine başvurmadığı veya başvuramadığı duyumları dillerde dolanmaktadır. Hastane acillerinde hekimler, adli raporları yetiştiremez durumda kaldılar.
Böyle bir dönemde Sağlık Bakanlığının tek yapabildiği, gönüllü sağlık hizmeti veren hekimler ve sağlık çalışanları hakkında inceleme başlatmak mı olabildi? Dünyanın en baskıcı diktatörlük dönemlerinde dahi böyle bir uygulamanın benzerinin olduğunu hatırlamıyoruz.
Binlerce insanın yaralandığı bir dönemde, en temel insan hakkı olan sağlık hakkına erişimde kolaylaştırıcı bir rol üstlenen hekimler ve sağlık çalışanlarına teşekkür edilmesi gerekirken insanlık görevinin soruşturma konusu yapılmasını kınıyoruz.
İzmir Tabip Odası olarak, meslek ve insanlık değerlerini uyguladıkları için herhangi bir baskıya uğrama olasılığı olan bütün meslektaşlarımızla ve İstanbul Tabip Odamız'la dayanışma içinde olacağız.