Konak Belediyesi ve Kalem Kültür Derneği'nin düzenlediği "Yazarlar İzmir için okuyor" etkinliğinde bu yılın ilk konuğu Buket Uzuner oldu. Etkinlik, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür ve Sanat Merkezi Benal Nevzat Salonunda gerçekleşti. Moderatörlüğünü gazeteci yazar Gülşah Elikbankın üstlendiği programda okurlar, "Su" kitabından kesitler de okuyan Uzuneri ayakta alkışladı.
Roman, hikaye, deneme ve gezi yazılarıyla Türk edebiyatının çok yönlü yazarlarından Buket Uzuneri İzmirde görmekten mutluluk duyduğunu söyleyen Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan şöyle konuştu:
Sanatçılarımızın ve sanatı yaşatan değerli okurların, izleyicilerin, kültür ve sanat dostlarının önemi bizim için çok büyük. Bizler sizleri sevdiğiniz sanatçılarla buluştururken sadece çorbada tuz oluyoruz. O çorbaya biraz tat katıyorsak ne mutlu bize. Buket Uzuner, zaten kitaplarını çok sevdiğimiz bir yazar, değerli bir insan. Onu yakından görmek, kitabını birlikte okumak, sohbetine katılmak gerçekten çok güzel.
"DÖRTTE BİRİM İZMİR"
Güçlü kalemi kadar renkli kişiliğiyle de okurlarının gönlünde taht kuran Uzuner, konuşmasına başlarken İzmir anılarını anlattı ve İzmirin kendisi için önemini Dörtte birim İzmir diyerek ifade etti. Son yıllarda yaşanan şiddet olaylarına da dikkat çeken yazar, şiddetin kadın, erkek, çocuk ayırmadan zarar verdiğine dikkat çekerek, Kanın rengi her yerde kırmızı, gözyaşı her yerde tuzlu. Şiddetin çok arttığı bir Türkiyede yaşıyoruz. Hatta bir yandan da bu şiddete alışıyoruz. Şiddetin karşısında kadın olmuş, erkek olmuş fark etmiyor. Bizim insan olarak birbirimize ihtiyacımız var dedi.
Edebiyatın, insanların hatta toplumların hayatını değiştirebileceğini, empatiyi öğrettiğini, ve edebiyat okunduğunda insanların birbirini anlayarak benimseyeceklerini söyleyen yazar, okurları için kitabından Bir eziyet ve meziyet meselesi olarak uyum bölümünü okudu. Uyumsuz Defne Kaman'ın maceraları dörtlemesinin ilk kitabı Su romanının çıkış noktasını anlatan yazar, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
Bu kitap suyu, toprağı, havayı, özümüzü hatırlayalım diye yazıldı. Bence iki tür yazar var. Biri meselesi olan, yazmayı yaşamı olarak gören diğeri ise üne kavuşmak için yazan. Benim bir meselem var, kitabımın da öyle. Bu romanın meselesi, tabiatla olan ilişkimizi hatırlamak. Ben bunu ararken 2 bin, 3 bin yıl öncesinin Sibiryasına gittim. Ve o dönemde tabiatla ilişkimizin çok güzel, çok doğal olduğunu gördüm. Bunu nasıl anlatabilirim diye düşününce ortaya bir roman çıktı.
Turkuaz renkli yazara şans filleri
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, edebiyatımızın turkuaz renkli yazarı Uzunere, İzmir kadınının el emeğini taşıyan şans fillerini ve Kemeraltının simgesi kahve takımı hediye etti.