Akropol, Asklepion gibi ilkçağ medeniyetlerinin en görkemli eserlerine evsahipliği yapan Bergamaya dünyanın dört bir yanından akın akın turist gelirken, yerli turistlerin bölgeye ilgi göstermemesi hayretle karşılanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre 2010 yılında Bergamaya gelen 420 bin ziyaretçinin yaklaşık 380 bininin yabancı turistlerden oluşması yerli turistin Bergamayı neden tercih etmediğini sorgulatıyor.
Dünyadaki ilk parşömen kağıdı, ilk tıp-eczacılık simgesi, ilk psikoterapi, ilk büyük hastane, ilk bitkisel ilaç denemeleri, ilk kazı müzesi, ilk Hıristiyan kilisesi gibi ilklerin coğrafyası olan Bergama özellikle Yunan, Alman ve ABDli turistlerin uğrak noktası. Tarihte ilk kez su sesi ile psikolojik tedavi yapılan Asklepion Antik Kenti, bir şehirde yer alan dört antik tiyatro ile sanatın merkezi ve Zeus Sunağının yer aldığı dev Akropol alanı ile turizm şirketlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan ilçeye dört mevsim adeta turist yağıyor.
2010 yılında İzmiri ziyaret eden 3 milyon 150 bin yabancı turistin 380 bini Bergamayı görmek için ilçeye gelirken ulaşılan bu rekor sayıda yerli turistin payı oldukça küçük bir yer kaplıyor. İlçenin yıllık turizm geliri 3 milyon lirayı aşarken bu gelirin yaklaşık yüzde 90'ı yabancı turistlerden elde ediliyor.
Deniz seviyesinden 700 metre yükseklikte, Bergama Krallığının merkezi olan Akropol Antik Kentinde faaliyete geçen teleferikle dağ yamacından 3,5 kilometrelik, tehlikeli bir tırmanışla gidilebilen turizm merkezine çok daha rahat bir biçimde ulaşılabiliyor. Tur otobüslerinin karayoluyla kente çıkışına izin verilmemesi sebebiyle turistlerin teleferikle kente ulaşması Bergamaya artı bir gelir sağlarken aynı zamanda modern bir turizm tesisi görüntüsü çiziliyor.